ahh be usta ne olacak benim halim

ne zaman aynaya baksam kendine gurbet biri çıktı karşım da
hep asılı kaldı umutlarım insanın ana vatanı çocukluğun da
hafif acıları konuştum da derin acılar yaktı kül etti yüreğimi
hayat ne tamamlayabildin ne tam anlayabildin kaldım arada

ahh be usta ne olacak bu benim halim

yaşadıkça öğrendim ki en büyük mezar kalbine gömdüklerim/miş
bir çocuğun gözleri kadar şu dünyada hatıra olacağını bilmekmiş
vicdan pusulam şaşırdı kaldı dünyada ki zalimlere ve zalimliklere
insanlıkla çelik çomak oynayanlar insanlıktan nasipsiz kişilermiş

ahh be usta ne olacak bu benim halim

yürek yakan acılar bahçesini suladım kim bilir kaç kez fatihalarla
vefasız dünyadan göçenleri yad ediyorum o gönül yakan şarkılarla
şerefini onurunu haysiyetini satanlar gördüm içi dolu altın kafese
ne gariptir insanoğlunun kendi bohçasını doldurması ahla eyvahla

ahh be usta ne olacak bu benim halim

yüzümü ekşitmeden acıyı yudum yudum içtim de dönüp bakan olmadı
neden ne yaşarsan yaşa yaşadıklarının kapladığı yer sadece bir raflıkdı
özetle oyun bitince piyon da olsan şah da olsan aynı kutuya konuyorsun
sahi çıkmaz sokak hayatta insan olmanın bedeli bilen var mı ne kadardı

ahh be usta ne olacak bu benim halim

altı üstü hayat ne bekliyorsun dünüm bu güne bu günüm düne yabancı
maneviyatı gitmiş gönül zenginliğimiz yok insanoğlu olmuş maddiyatcı
hayat hikayemiz de ki çocukluk kahramanlarına fatihaları çok görmeyin
sevdiklerinle zaman geçirmekmiş marifet zaten saracak yokluk denen acı

ahh be usta ne olacak bu benim halim

zaman denen karmaşa da güzellik anı yaşamak onu bile taksite bağlamışız
sevmek sevilmek adına bazen açısı tutmayan geometrik anılar da dolaşmışız
ne oldum deme ne olcağım de sözü bize fıkra gibi geldiği için halimiz harap
ölümü unutan bizler iki ezan arası hayatta maddiyat hastalığına kapılmışız

ahh be usta ne olacak bu benim halim

salıncakta ki sevinç gibi hayatın tatsız tadı ......bi.....gidiyor.......bi....geliyor
ne kadar yazık insanoğluna yufka yüreğini herkese açıp kol böreğini yiyor
ulan şu koskoca çaydanlık bile eğilir bardak küçük diye yapmazken gurur
çayın sallaması adamın dallmasına benzeyen sahtekar adamlar iş yapıyor

ahh be usta ne olacak bu benim halim

halimize bak resmen elektrik süpürgesi olmuşuz dışımız güzel içimiz pis
iyileri çekemeyen kötülerin bir tarafına anten taksak aslında mis olur mis
değişmedi değişmeyecek söküğü kişilikte olanlar dikiş tutmadı tutmayacak
ne kadar uzakta kalsan fark etmez yine seni buluyor üstün yine oluyor is

ahh be usta ne olacak bu benim halim

ne güzel olurdu hayatın telimize hangi notadan çalıp söyleyeceğini bilsek
ona göre hangi makamdansa şu vefasız alemde kendi yolumuzdan gitsek
zihin fukara akıl ukala böyle ne varım yokum gül suyunda ki koku gibi
ne güzel olur geçmişte ki mazi geleceğe terazi sözünü hayata geçirebilsek

ahh be usta ne olacak bu benim halim

insan düşeceğine gözden düşen yaş olsun sahiplenmeyi bilen hayatıma buyursun
inceldiği yerden kopması mühim değil ki güvendiğin yerden koparsa huzursuzsun
aslında usulüyle kimseyi silmeden mürekkebine göre barındırmak lazım insanları
tamda işte böyle yaparsak kısaca özetle insanı mahcubiyetiyle utandırmış olursun

ahh be usta ne olacak bu benim halim

günümüz de aşklar da bir acayip olmuş nereden bakarsan bak ali cengiz oyunları
moda olmuş herkes dinliyor her yürekde başka makamla çalan yanlızlık şarkıları
keşke sevenler elif gibi sevseydi sevilenlerin vav gibi böyle kalmazdı boynu bükük
neden sevdiğine verilecek en güzel hediye ilgi ve alakayı başkalarına harcamaları

alaturka keder