Gitmek soluğumda bir yağmur
kırılıp düşmüş incecik
bir dal mıdır belalı yanım durmaksızın ölüm devşiren her zerremden isyanla fire veren bilek damarlarımdan son umudumu da kesince susturmak ister çığlığımı ölümün sesi oralı bile değilim artık inan sen göğünü örtmeden bir avuçta olsa topuklarım yer tutsun yeter gittiğin yerde bir yara var ki içimi durmaksızın deşen gitmek sanki yâlın bir bıçak gitmek sanki her soluğumda bir yağmur anlamıyorsun neden geciktiğimi delik deşik ve de yorgun bir şeyler var anlatamadığım durmadan aklımı kemiren bir şeyler var yarım yamalak bir türlü tamamlayamadığım Ve hatta senin için deliren Bain acz ve zati |