MAHŞER GÜNÜ
Bir mahşer günümüydü bulutların sarardığı güneşin...
Matemin den karardığı bir anda gözlerinin için de kalan direndiğim ... dirhem dirhem dökülen yaşların yasımıydı vedaların soğukluğu.. Çaresizliğin vurduğu an mıydı çat kapı gelişi acıların yükü .. Titreterek içim deki sıcak duyguları acımaksızın yüreğimi soğutması .. Ayrılığa mahkumiyetimin tam da sırasımıydı bu hüsranla gidişinin .. Yoksa vedalarında saklımı kalmıştım yada bir tebessüm edebilicek kadar yakınmı... Sessizce beni bir kenara itişinin tam da sırasımıydı .. Uzaklaşıyordum sessizce sessinden belkide yavaşça kaçıyordum gözlerinden korkuyordum her an her dakika yaklaştığım içimdeki mahkumiyetten Ne zor muş be seni sensizde yaşamanın acısını doya doya içim de burukluk gözlerim de yaş dolması .. ve hıçkıra hıçkıra utanmadan içten bağıra çağıra ağlanması ne kadar koydu bana be canım .. Zaman ilerledikçe yok oluşlarımızı izliyorum işte en çok ta seni sensiz bir şekil de artık düşünmesi ne kadar da zor .. Ulan ben sadece sevdim ama ayrılık için değill .. Ulan ben sadece sana en temiz duygularımı besledim gunahsızca.. Ödülü bumuydu bu kadar kocaman sevişimin karşılığı .... Mahşer kapısında soracaklar bana ne kadar sevdin diye ... Ben cevabım ise burada olacak kadar .. Şimdi ben böyle seni ölürcesine sevmişken .. Ulan sen sadece beni bir ayrılığamı sığdırdın eyvallah be canım eyvallah .. 27 12 2015 Hesnam AsiTürk |
güzeldi
_ipek_ tarafından 1/10/2016 2:56:59 PM zamanında düzenlenmiştir.