Orada özgürlüğün inşasından ziyade
Celladına tapınma, insanlıkta talan var!
Şiddete teslim olmuş bir siyasi irade
Ortada bir kandırma, koskoca bir yalan var!

Yüzyıllardır ihmalin kundağına belenen
Nefretle pışpışlanıp, nifakla körüklenen
Umut tacirlerince tıka basa beslenen
Terörün kol gezdiği; tepindiği alan var!

Tohumunu sinsice misyonerin attığı
Altında esaretin, sömürünün yattığı
Vahşi emperyalizmin İslam’a dayattığı
Tıkır tıkır işleyen “böl yönet” li plan var.

Kalmamış itibarı; ne vefa ne hayânın
Kusuyor garazını zalim, dönek dünyanın
Amerika, Avrupa, İsrail ve Rusya’nın
Ermeni’nin sırtına vurduğu bir palan var!

Sayıları zamanın telkinleriyle artan
Pohpohlarla, gazlarla sancıları k/abartan
Tedaviyi reddedip mikropları şımartan
Hastalığın ardında güdümlü bir yılan var.

Zulmetme makamında üren teröristlerin
Şerrinden nemalanan sempatizan itlerin
Özünde faşizm yatan sözde sosyalistlerin
Öz yönetim dediği köleliğe ilan var!

Halka reva görülen cehalete, zulmete…
Yıllardır kan kusup da yapılan eziyete…
Şirazesinden çıkmış cinnete, cinayete…
“Yeter artık!” demeyip; hâlâ sessiz kalan var!

Yerinden, yuvasından sürülen aileler
Parçalanan hayatlar, tükenmeyen çileler
Darmadağın yürekler ve daha neler neler
Masum, mazlum, çaresiz… Milyonlarca nalan var!

Boy veren umutları hep birlikte biçmişken
Bir gülüp, bir ağlayıp; bir yiyip, bir içmişken
Kaderimiz nikâhlı, biz iç içe geçmişken
Yuvamızdan huzuru, mutluluğu çalan var.

Ahacık tam şuramda; çürüttüğüm sinemde
Çağlayan gözyaşımda, ateş düşmüş hanemde
Acının demlendiği garip sabırhanemde
Aklımıza her türlü deliliği salan var!

01 01 2016
Salih ERDEM