yerden yüksekten
tamamını duyamadığım cümleler içinde yüzüyorum.
kalınca kelimeler büyüyür kulaklarmda. haykırıyor küfrediyor vuruyor bana. yollar uzun, yolcu kağnı diyememiş açıkça. üstelemedim. izledim isyanını. yoktu, hırsım. savaşı o kazandı. hani, zamanı durdurur sesimi dinler beni büyütürdü geceler? şimdi, neden her şeyi iç içe toplayıp yığıyor üstüme, seneler? ey, beni yoğurup kalıba dökmeden bırakan şehir! senin yüzünden, bir avuç gökyüzü uğruna bir dolu yıldızdan vazgeçiş.. yüzümde, insan icadının aksi ; aynalara, duvarlara yapışıyor hüzün. büyümek miydi, büyük suç? durmayın, sayın her birini. dolu dizgin, kendimden çok sevmelerimi de ekleyin. neydi, sokaklardan çocukluğumu seslenişlerden adımı umudumu evimden ve gündüzü gecelerden alamadan.. bir kaçak, gibi .. neyin gitmeleriydi o, vedasız? üstelik, "gitme" diyen tek dudak olmadı.. oysa, " Hatıralarım bu şehirdedir. Sevdiklerim, ölmüşlerimin mezarları. Bu şehirdedir işim, gücüm, Ekmek param." diyecektim .. |