Edebiyatın Ölümü...Yürekten dökülen duygularla dile gelir, Kalemle kağıtla hayat bulur. Hayat verir okuyanlara, Ders verir... Yeri gelir, Duygular bir sel olup akar, Yeri gelir, Kelimelere sığmaz anlatılanlar... Edebiyat hayattır.. Kendini kalemde, Kendini kağıtta, Kendini yürekte gösterir... Edebiyat kendini hayatın ta kendisinde gösterir, Hep bir muamma, hep bir ima, Ama yine de belirgindir edebiyat. Görmek isteyenlerin olduğu yerdedir... Edebiyat ne zaman ölür? Deşifre olduğunda. Edebiyat ne zaman ölür? Her yerde görünür olduğunda. Edebiyat ne zaman ölür? Maddiyata döküldüğünde.... Edebiyat da ölür, Her ölen şey gibi.... |
Deşifre olduğunda.
Edebiyat ne zaman ölür?
Her yerde görünür olduğunda.
Edebiyat ne zaman ölür?
Maddiyata döküldüğünde....
bu kalemden özgün tespitlerden özgün sonuçlar okuyorum.. ve evet dizelere geçen nedenler edebiyatı öldürecek güce sahiptir ki burada sözü edilen "deşifre" sözcüğünün çok doğru algılanması gerekir diye düşünüyorum... ayrıca şair gerçekçiliğe yakın duruşunu bu şiirinde de kanıtlamıştır bir bakıma...
edebiyatı yaşamın ta kendisi olarak algılarsak elbette ölümle o da tanışacaktır ve yaşam yenilendiğine göre edebiyat da doğal olarak bu anlamda doğuştan payını alacaktır...
sevgili şair emeğinizi kutluyorum ama keşke bu önemli tespitiniz, eksik gördüğüm şiirselliği de bünyesine almış olsaydı...