Manzarai Umumi
Bir diyalog masalı,
Papazlar ve hahamlar. Cibril’e pervaz yasak, Şeytandandır ilhamlar. Nerde günah korkusu, Helaller ve haramlar? Şerre tırısa koşar, Hayra koş desen hamlar. İbadet ve itikat, Sanki eğik ehramlar. Bu ne tuhaf giyiniş, Vatikan ve ihramlar? Bedende kalktı ama Ruhta serbest idamlar. Cümlesi din kardeşi, Aleksler ve Aramlar. Asra mühür vurana, Desiseler ilzamlar. Bir diyalog masalı, Papazlar ve hahamlar. AB masum halktaki Göze takılan camlar. Bu kubbede biz yoğuz, Yok, bu kolonlar, damlar. Kof, ham hayal uğruna, Boşa geçen eyyamlar. Bitiştir başı sona, Başa gelsin encamlar. Tam bir buçuk asırdır, Kâbuslar ve birsamlar. Ahlakta hep tenzilat, Fuhşiyatta hep zamlar. Bu ne tuhaf musiki? Geri gelsin hüzzamlar. Baba oğul Bush derken, Şimdi geldi Obam(a) lar. Bamla yavrum sen bamla, Bamlamazsan o bamlar. AB masum halktaki Göze takılan camlar. Kanalları kuşatmış, Çapsız çapsız adamlar. Boncuk gibi dizilmiş Körler, sağırlar, yamlar Adam dedik dil sürçtü, Basbayağı cüdamlar. Çevre mevre hikâye, Devrilir nice çamlar. Ekranlarda fuhşiyat, Milyonlar sessiz, ramlar. Onursal aydın maydın Hep süslü püslü namlar Bir taş devri sahnesi Çakmaktaşlar Bambamlar. Öyle kör dövüşü ki, Pat, çat, küt’ler ve bamlar. Ar, can verir sahnede, Tempo tutar yamyamlar. Kanalları kuşatmış, Çapsız çapsız adamlar. Kol kola kenetlenin, Abdullahlar Behramlar Nerde birlik kapısı, Arınmışlık hamamlar? Diyelim mide abad, Ya ruhtaki cüzzamlar? Hala menfaat için, Çekilir bunca gamlar. Bir fitne rüzgârı ki, Mumla aranır samlar. Nerde din görevlisi, Müezzinler, imamlar? Genç adam yolun açık, İşte Kudüsler Şamlar. Karşında sıralanmış, Cümle parçalar tamlar. Gün batıdan doğunca; Belli olur akşamlar. Kol kola kenetlenin, Abdullahlar Behramlar |