OYUNCAK ODASI
Bizim yetimhane hayatımızda küçük oyuncak odalarımız vardı,
Oyuncaklarımız, başka insanlardan gelen bağışlardan oluşuyordu, Eski de olsa, yıpranmışta olsa, Kendimize hayaller bırakırdık oynarken, Sessiz olurdu oyuncak odamız, Şöyle hafiften dalsam beyaz duvara, Küçük bir penceresinden sızan güneşten başka kimseler olmazdı, Duvara yasladığımız sessizlikten tozlar uçuşurdu, Yüzüme değmez kimsenin tek bir bakışı, Ağlasakta, gülsekte biz hep kendi halimizdeydik... Yetimhane çalışanları bizler için resmi işlemler yaptığında, Biz hep oyuncak odasında özgür olurduk, Kuşlara aldırmazdık, her ne kadar yanımızda olsalar da, Konuşmazdık, Oyuncak odasından başka dünya istemezdik, Anne-Babanın bizi terkettiği bu gerçek dünya umurumuzda olmazdı, Ağladığımız zaman oyuncağımız vardı sarılabildiğimiz, Şarkımız bile yoktu söyleyebileceğimiz, Bir kenar yığıntısını dağıtan sert rüzgarlardan acırdı canımız, Anlatamazdık, Çok sevdiğimiz bir şeyi nazlanarak isteyemezdik, Korkardık, Bu oyuncak odasından başka hiçbir yere sığınamazdık, Gece yarısı gümbürdeyen yağmurlardan kaçar gibi uyurduk, Yorgana sımsıkı sarılmaktan başka çaremiz yoktu, Sabah olması kimin ummurundaydı ki, -Hayat- zaten bizim için oyuncak odası gibiydi, Zamandan uzak yalnızlıklar diyarıydı, Gidip-gelinmeyen boş bir an gibi, Ya da sen yok muşsun gibi, Kimbilir, belki biz de bir oyuncak gibiydi, Hiçbir anlamı farkedilmeyen, Kalbi kırıklıklarla dolu yaralı bir oyuncak... Şiir-B.Biricik 14.06.2009/Saray Saat-09:00 |
gereçek yalanlar gibi.. duygu dolu bir yolculuk sizinle şiirlerdeki o masal ülkesine gitmek .
dokunduça canım acıyor dizlerin hüznünden.. korkuyorum incitmekten şiirin ürkekliğini.
sevgilermi. sunuyorum. selamlar...