Gürgen ve Yasemin
Gemisiz bir okyanusta seyahat etmek gibi yelkenlerini açıp
Yeltenmek cesaret ister Burada, bu an içinde kalmak ise yaşamın dehli, ve hayli güç ister Ne denli olursa olsun saplanışların, kapılarını aralayıp sesini dinler mızıkaların Hayır hayır, yanlış söyledim, mızıkadaki solukların Hatırlatsa da; Beni sana getirmez ki Ne ister bilmem göğün dilsiz kuşu Yakalar boynundan sarar tatlı sözlere Göz çukurlarına yerleşir tebessümü yılanın Tutulmayı bekleyen kız çocukları gibi kıvrılır üzerine Saçlarını uzatır ağzına doğru, ruhunun dehlizine Sinse nefesi tenime Parmakları arar kırık dudakları Ah söylediğin gibi, ‘daha fazla dokunamam’ Yine de bu gece içinde uyusam Fikrini alır yazmam, başımda sarılı, sinene ilik Serin yapraklarının gölgesinde kalın gövdene sarmalanır ismim Kabuklarında pervane çiçek açar Arsız yüzümü bile kızartır bakışları Gülümsersin sonra mülemma gazel Şuur aklı terk etse de benden; Seni alıp götürmez ki Canım efendim. |