Hayallerim
Hayallerim olmalı,
Ne bileyim? Yaşlı bedene yaslanan, Bir fincan kahve kadar yakın, Tuttuğum bir sıcak elim olmalı... Verandasında; Sallanan ağaç sandalyem olmalı. Hemen önümde bahçem, Boylu boyunca uzanan ağaçlarım olmalı. Toprak eşelerken ben; Keyifli sohbetlerimiz olmalı, Zeytinin dalı, İncirin kurduyla... Hal hatır sormalıyım, Mandalina yapraklarına... Ne bileyim; Gece boyu süren fırtınam da olmalı, Gök gürültüsüyle sarılmalı. Üç beş kiremit de uçmalı çatıdan. Sabah; Ürkek gözler eşliğinde aktarmalıyım. Mükafatım, açılan börekler olsun! Salonun tam ortasında, Kendi yaptığım şöminem olmalı! Her köşe taşının hikayesi, Yanan odunun gözyaşları olmalı. Kaçak köçek içtiğim, İki kadeh rakım olsun! Sehpanın üstünde, Eskiden yazılmış şiirlerim olmalı. Deli dolu kendimle, Alaylı eğlencelerim olmalı... Sabah; Horoz eşliğinde uyanmalı. Sıcak yumurtayı kapmak için, Tavuklarla tatlı didişmelerim olmalı... Ve; Hiç beklemediğimiz anda, Sevdiklerimiz gelmeli ziyaretimize. Özledik, çıktık, geldik demeliler... Heyecan yapmalıyım; Ağaçlardan meyve, Bahçeden sebze toplamalıyım onlara!... İkramlar eşliğinde sohbetlerimizde Yaşanmışlıklar ve nasihatlarım olmalı, Dönerken, düşündüren! Bir kova su dökmek isterim arkalarından, Bir de kaçamak gözyaşı. Güneşin doğuşu kadar; Batışı da mükemmel! Bu dünya cennetim olmalı... |