Ey Can
Madem yaşıyorsun, demek ki varsın.
Memleketi birlik ülküsü sarsın. Hani nerde aydın, çıksın uyarsın? Ekranlarda halkı, bayıyorlar can. Sırtımıza dayayıp, puf puf kılleti, Uyuyun! dediler, kaptık illeti. Haksızlığa karşı duran milleti. Enayi yerine, koyuyorlar can. Garibana baskı, dik durma eğil! Kentli hala fakir, köylü sersefil. Helal rızık, alın teriyle değil; Yetimin sırtından, doyuyorlar can. Kaymak tabakanın, işleri duru. Krizler fark etmez, tuzları kuru. İsterse üflesin, İsrafil suru, Onlar Uludağ’da, kayıyorlar can. Şeş kaza vatandaş huzura erse, Yamalı bütçeye üç kuruş girse, Doğru ne, yanlış ne, gözüyle görse; Zamları, vergiyi dayıyorlar can. Ele geçirince; eğeri, ipi, Bunca teranenin, görünmez dibi. Badem gözden, sürme çekiyor gibi; Fakir fukarayı, soyuyorlar can. Tefe, tüfe,üfe; canbaz oyunu. Zağardan ayırmaz, körpe koyunu. Her dem inkâr edip asil soyunu, Ecnebi tazyike, uyuyorlar can. Birikir dolarlar, karanlık fonda. Çıkar ilişkisi; her renk, her tonda. Gazete, mecmua, televizyonda; Çirkefi temize, boyuyorlar can. Gaziye, şehide yapılan ayıp; Geçen bunca zaman; kayıp be kayıp! Ağlayan anaya, kulak tıkayıp; Caninin sözünü, duyuyorlar can. Nerde merdaneler, vatana âşık? Bozulmuş pusula, kirlenmiş ışık. Dava hak getire! gönül karışık; Şimdi sözlerinden, cayıyorlar can. Yan Ozan’ım Hadi’m bu ateşle yan! Boş ver kodamanı, garibanı an. Hakikat aşığı hey sefil Ozan; Vatanın altını, oyuyorlar can. |