SORDU AYRILIK
Haydi zincirleri kır da gel artık
Kalbimde büyüyen urdu ayrılık Vuslat saatini kur da gel artık Zindan duvarıydı surdu ayrılık Bir bilsen ne kadar zordu ayrılık Münkir Nekir gibi sordu ayrılık Müebbet mi cezan isyanım bağa Esaret mührünü vurdu son çağa Savaş kayalarla tünel aç dağa Kuruttu ruhumu yordu ayrılık Gelip boğazımda durdu ayrılık Münkir Nekir gibi sordu ayrılık Sonunda döndürdü sabrı isyana Hiçbir olumsuzluk yetmez nisyana Bu dumansız ateş sığmaz beyana Tenimde sönmeyen kordu ayrılık Dağladı boynumu burdu ayrılık Münkir Nekir gibi sordu ayrılık Dünyada bulunmaz böyle bir masum Adımı unuttum kalmadı usum Yıllardır gördüğüm korkunç kâbusum Her gece karşımda durdu ayrılık Gözleri kör eden nurdu ayrılık Münkir Nekir gibi sordu ayrılık Onur BİLGE |