Tahta hayal kuşBir kurbağa kadar yeşil-tepeden tırnağa yeşil Gözleriyse göl göl Ama hiç bir kıpırtı da yok yaşadığına dair Sefil midesinin feryadıyla guurk diye Ses çıkıyor cılız gövdesinden Seni doyurmak deveye hendeği atlatmakla paralel Şok şok var da yok uzaya uzayanlar Varla yok arası aynı yerlerde dolaşıp da karşılaşmayanlar Dünya çok büyük Haydi diyelim gökten gül yağar da Kimin kafatasına düşer- düşer mi düşer Kimine yangın külü kimine gül Hayalle gerçek ikiz kardeş taklalar atarak Sabah cimnastiğinde sahildeler Hayal sahilde sanıyor kendini ikiziyle Gerçek kafasında sıcak bir ıslaklık hissediyor Başını kaldırıp baktı BİR TAHTA KUŞ HAYAL GEZİNİRKEN GEZİNİRKEN Bilye bilye kara gözlü ayakkabı boyacısı çocuk Oğuşturuyor üşüyen ellerini Piyango satıcısını Kestaneciyi de gördü- gerçek ter içinde nefes nefese Koştu bir çeyrek bilet aldı iki yüz gram kestane Sonra başladı mı zihinsel bir seyahat Sinyaller gidip gidip geliyor Hayal kafasında yanık kokusuyla düşündü ki- olsa olsa kısa devre yapar Sonra yine gerçeği sıkıştırıyor- boyacıya ver onları Tekrar tekrar gerçeğin omzuna dokunup kendine de al kestane Çok güzel kokuyor Nefsini körletme- İkisini ona ver- Biri sana kalsın Yüksel Nimet Apel 14/Aralık/2015/Pazartesi/Bodrum |