HASRET
hasret kokuyor gece,
ve yokluğunun kuytu karanlığında, kör kuyulara düşer gibi düşüyorum hasretine... kara kışlar yanı başımda, üşüyor üşüyorum... istiyorum ki gel, apansız aniden, gülen gözlerinle, yüreğinde sevdanla gel... savur saçlarını gecenin yıldızlarına, yüreğine yüreğimi koyup, hasretleri bırakarak geride, sevdanla aşkınla gel... hani bazen anlatılmaz olur bazı duygular, şiir susar, mısralar kanar için için, ve bir bıçak gibi keser hasret, işte öyle bir hal, işte öyle bir anlatılmazlık... |