VİRANE SARAY
sen eski şehirlerin sokağı bense yeni şehirlerin virane sarayı
parçalanmış tahta parçalarının arasında kalmıştı yaralarımız yarım ve yarımların arasında kalmıştı yazamadıklarımız sigaranın dumanında sisli puslu gözlerimiz eskilerde kalan sayfa sayfa okunmayan kara kalem noktalarımız virane sarayına haps etmiş prangalar vurmuş bir çare volkanı sönmuş lavların arasında kalmış kül olmuş bedenlerimiz binbir sorular sorgular yargılar ifadesi olmayan oldurmayan sen eski şehirlerin sokağı bense yeni şehirlerin virane sarayı ağacın kovuğuna içine işlercesine bıçak darbelerinle işlediğim isimlerimiz kırıklar içerisinde kanayan yaralı kalben dökülen kanım savaştan çıkmış yorgun bitkin parçaları tamamlanmayan sen izlerim yok silinmiş virane sarayımda duvardaki resminde yok eskilerde kalmış bakışlarımızda tükenmişliklerimizde yok kalemin ucunda mürekkebiminde yazası yok sırçadan yarattığım eflatun esen kuzey günlerimizde kayboldu bir masalın içinde kalan yaşanmışlıkları anlatıyordu virane saray eskiler de perçinleşmiş kirpiklerimde kalan ağırlık omuzlarıma yüklenmiş sıraları olmayan ağır çok ağır yük taşıması zor kabullenmesi zorlukların içinde yoğrulmuş demir kalıbı akan suların taşan şelalerin vuslatı ezberi kalan yıkılan saray ördüğümüz bedenlerimizin arasında kalan son merdiven basağından düşüyoruz bak tek tek tükenmişlikleri yaşıyoruz eskilerde kalan sokağın virane sarayın son parçaları kalıyor gözlerimizin ucunda...09 12 2015 Hesnam AsiTürk.... |
Kalemin susmasın
____________________Selamlar