Cennet Elması
Dünyanda aldattığın sayısı
Ulaşmadı mı umduğun aynası Üç günlük dünya, yaşa saniyeler gibi Acılara mutlu olursun,dua eder gibi Korkuyorsun, gözlerinden yansıyor Adın ellerime Mors alfabesi oluyor Tanıştık mahşerde bir ben bir naz Verilen hediyem olsun sana,cennet az Kalpler ağırlaşıyor, bedenden uzaklaşıyor Mimiklerim yeryüzüne dağılmadan karışıyor Ateşinle yanmayan, hasattan korkuluk olur Berduş gezenin fikri gökyüzüne ayân olur. Dönmez zaman, yaşadığım vakit tamam Sevgim dört nala, nefret hayatın anlamı uyan Ateş olmadan yanar, alev alev diken üstünde Adımı an mırıldan ufak kısık sesinle Duyan kulaklar sözlerinden bıktılar Melekten bozma bedeninin edebiyatı Felekten bozma kaderimin hakikatı Tabut, mezar.. yer altı günah kokar Saniyeler gitmez, ilerler dakikalar Tanış zamanla adı indigo, faili meçhul Geçmiş zamansız tadı, şekerine bandır Ellerini kavuştur yüzünle,an bu andır Farketmez rahibe, cazibenle beni kandır Çölün ortasında devem ile birlikte Boyu eğridir, taşıyamaz iki kütle Bırak zaman dönmesin vakti dolsun Cennetin elmasını yedik bu da son olsun... |