* AĞLAMA *Sevdam gibi Ömrümde Araf da kaldı şu yalancı dünyada Ölüm ile, yaşam arasında ki O ince Çizginin tam ortasındayım Sağa dönsem uçuyurum Sola dönsem yar. Ne baharların gelişi Ne erik ağaçlarının çiçeğe duruşu Nede renk renk kelebekler umurum da artık Araf da kalan aşkımın sur, u üflenmis Kızılca kıyametler kopuyor yüreğimde... Taş duvarlar arasında saltanatının hükmünü sürüyor Sağır eden sen/s/sizlik. Ne sesimi duyan var,nede bir cevap veren Ah şu taş duvarlar bir dile gelebilseydi. Baş ucumda duran o vesikalık resmini Kaç kez kurşuna dizdiğimi Senli benli anılarımı Kaç kez dar ağacına çektiğimi Kaç gece çakır keyif olup Sevda yüklü kervanların peşinden koşarak Avaz avaz bağırarak ağıtlar yaktığımı Seni sensiz yaşarken el ele tutuşan çiftlere Nasıl mahsun baktığımı bir anlatabilselerdi Kim bilir Belki yağmurlu bir gün de çıkıp geleceksin şehrime Elinde gülümseyen rengi soluk resmimiz Kapı kapı dolaşarak arayacaksın izimi. Dermanı tükenecek Yürümeye mecali kalmayan yorgun dizlerinin. Belki bir meyhane köşesinde Belki yapraklarından yağmur suları damlayan Manolyanın altında ki ıslak banklarda arayıp bulacaksın huzuru. Biliyorum Adım gibi eminim Yağmurlu bir günde mutlaka çıkıp geleceksin bu şehre Oysa,sen geldiğinde ben çoktan gitmiş olacağım Vakit çoktan geçmiş olacak. Nereden bileceksin ki gökyüzünün, Bahtıma doğmayan güneşime Araf da kalan sevdama Vakitsiz nihayete eren ömrüme Senin, geç gelişine yas yutmakta olduğunu. Olsun geldin ya Yetiştin ya son görevini yapmaya Bu bile yeter bana, mahşerde yollarına bakmaya Sevdanın sur,u üflenmiş Kızılca kıyametler de hüküm sürmekte olsa da ruhum. Son iki arzum olsun isterdim şu yalancı dünyada. Şayet böyle bir hak tanımış olsa Dedim ki çakma şimşek Yağma yağmur, Yıllardır beklediğim geç gelen misafirimi sakın ıslatma. Sonra dönerdim sana. Ey uğrunda can verdiğim sevgili, Metanetli ol bırakma kendini Sâlalarımı duyunca sakın, sakın ola ağlama. Basın dik Alnın açık, gururla omuz ver musallaya konan salıma Usulca, kendi ellerin ile bırak beni kara toprağın bağrına Sağ kolumun üzerine yatır Sessizce son kez fısılda kulağıma ’’Seni senden bile çok sevmiştim’’ diye. Islak toprakla ört üzerimi. Düşünme yokluğunda üşüdüğüm kadar üşür müyüm diye. Ben sevdamı mahşere taşırım diye ant içmişim Giderken geride bırakmadım Yanımda götürüyorum emanetin olan yüreğini. Ağlama hadi sil o bal sarısı gözlerini. Usulca dokunca mezar taşıma bir kez daha tekrar et Duymak istediğim sevgi sözcülerini ’’Seni senden bile çok sevmiştim ’’ Geç kaldığım için özür dilerim,özür dilerim sevgili... S. SAMYELİ |
Düşünme yokluğunda üşüdüğüm kadar üşür müyüm diye.
Ben sevdamı mahşere taşırım diye ant içmişim
Giderken geride bırakmadım
Yanımda götürüyorum emanetin olan yüreğini.
Ağlama hadi sil o bal sarısı gözlerini.
Usulca dokunca mezar taşıma bir kez daha tekrar et
Duymak istediğim sevgi sözcülerini
’’Seni senden bile çok sevmiştim ’’
Geç kaldığım için özür dilerim,özür dilerim sevgili...
GÖZƏL!Təbrik edirəm.SAYGILAR.