MERKEPÇE ...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Allahın Rahmeti üzerine olsun merkeplere semer yapardı , yani semerci idi babam .
Bu şiiri yazdığımda kendisi kanser hastası idi , çok geçmeden de aramızdan ayrıldı . Esinleniş şeklim bundan ibaret saygılarımla.... Yanmıştı eşeklerin canı , Hem yükten hem de semerden . Yakındılar kendi kendilerine , Ah ! Çektiler derinden ... Dediler ; Nedir şu çektiğimiz , Ölse de kurtulsak şu semerciden . Çıkardı belki de anlayan , Bizim de halimizden . Çok geçmedi ki aradan , Merkeplerin sözüne , Ölüverdi ansızın Zavallı usta birdenbire ... Tutmuştu sanki merkeplerin duası Bilmiyorlardı başlarına gelecekleri , Vardı dahası ... Yoktu rahmetli ustanın , Ne çırağı ne de bir kalfası . Sıkar oldu merkepleri , Üstündeki yeni urbası ... Çok geçmedi aradan , Dayanamadılar acıya , Boyladılar baytarı . Arıyorlardı bir yandan da O rahmetlik ustayı . Yakınmaya başladılar , Dert yandılar baytara ... Dediler ; bilemedik biz kıymetini Ustanın sağlığında . Usta oldu rahmetlik , Bizde kaldık başka ustaya . Nasıl bilebilirdik ? Sapasağlam ustayı , Bedduamızla devirdik ! Meğer değilmiş semer , Devlet kuşuymuş ustanın Sırtımıza taktığı . Dilimizle ettik kendimiz Belamızı bulduk , Rahatımızı elimizle biz bozduk . İnsansan hürsün cihanda , Takamaz boynuna , hiç kimse yular Değilsen insan ; layıksın semere ... Bulmuşken ustanı , Rahatını bozma kendi elinle ... ( 1996 ) |