ÇANAKKALE GEÇİLMEZ ...
Yıl bin dokuz yüz on beş ,
Aylardan mart Tekti on binlerce yürek . Bir şafak vakti Toplanmışlar cepheye , Yedikleri ise ; İlk ve son yemek . Kılmak için Sabah namazı , Saf tutmuştu Mehmed’im . Ağlıyordu sanki Yer ve gök . İnmişlerdi yeryüzüne , Aralarındaydı , Varsa ; Ne kadar melek . Yüreklerde umut vardı Kalplerde ise iman . Gidecek ve Dönmeyeceklerdi . Anlaşılıyordu Gözlerdeki bakışlardan . Göremeyeceklerdi , Belki bir daha Bıraktıklarını arkada . Kimi Yavuklusunu bıraktı , Kimi ise Ana , bacı , hala . İnandılar top yekun Çünkü ; bir ülkenin Ellerindeydi kaderi . Ayaklarda çarık postal , Sırtlarında ise yırtık elbise Yine de dur dedi düşmana . Geçilmez dedi , Çanakkale ! Yahya Çavuşlar , Seyit Onbaşılar , Hasan Hüseyinler … Selam olsun sizlere selam Yiğit Aliler , Mehmetler … Selam olsun ! Bu vatan toprağı için Gözünü kırpmadan , Seve , seve Can veren Aziz şehitler … Kiminin oğlu , Kiminin eriydiniz . Kiminin babası , Kiminin gardaşı . Bu öyle bir savaştı ki Yürekte hala Hiç dinmedi sancısı . Helal ediniz hakkınız Şehitlerim bizlere . Kalbimizde yeriniz Destanınız dillerde . Şüphe yok akıllarda Yüreğinizde ki imandan . Geçilmez dediniz , Çanakkale ! Okudunuz dünyaya meydan . Ey Türk oğlu Türk ! Bizi biz yapan , Damarlarımızdaki asil kandır. Ödenecek bir bedel varsa ; Vatan için , Bayrak için , Vereceğimiz Sadece candır . ------------- ( 2011 ) |