Ahlaki Cüzzam Kolonisi
Ey hayat !
Kandan bir çivi çakıldı epeydir uykularıma. Ne yana dönsem senden bir iskelet, Ne yana baksam benden iki dirhem et, Bir leş kokusudur ki toplum silüetinde koşar meclise. Ahu zârın midesinde kanarken ülser, Berhudarın mutfağında kaynar meze diye kalpler. Derviş babanın yolundan çıkalı asırlar ip atlar alaysız, Ne yunusu kaldı, ne mevlâsına dönen kulu, Ne Hayyam’ın dili ince şimdilerde, ne de edebinin boynu. Eskiden sakal telinde anlam bulan sünnetler, Şimdi şevkin şekvâsında, adak diye sünnet edilir oldu, Ne imamın dilinde, ne de müezzinin nefesinde kaldı o ilahi aşklar. Ey hayat ! Nicedir hancı olduğun devirlere, Arkandan su dökülüyor kervancı gidiyor diye. Uyan desem; Seni var eden uyku sıfatı olmayan yaradanı kızdıracağım, Kaç biçareden biriyim bilmiyorum duvara toslayan, Ama; Boşluğa gider sesim, , Ama; Kalabalığa karışır da kaybolur bu isyan bilmiyorum. Nihayet kazığa oturdu yüreğim, İsyan mı tuttuğum bayrak Yoksa musalla taşımı koltuk altımdaki ? İdrakında narkozluktur hâlim. Bin yıldır aşkı yazar, Leylanın dilinde mecnuna koşar ruh hâlim, İsterdim ki çölde kaybolmaya kalsaydı mecâlim; Dört duvara sıkıştık ya ehlimdendir perişânlığım. Ey hayat ! Çok kirlendin artık durulmaz kanımca suyun, Aklanmaz bunca kanser hücre, saklanmaz onca hastalıklı koyun, Yaksan küllenmez, gömsen sönmez. Bilmem nere gider bunca sefa, nerde biter onca cefa, Ahlâki cüzzam kolonisi olmuşuz, kaçımız kalır, kaçımız geçer sıratta bilinmez.. |
Hayata, insanlara, çürüyen değer yargılarına dair derinden isyanların, karşı koyuşların, sonuçlarının olabilirliğine dair derinden bir sorgulama yaptırdı eseriniz. Anlatımıyla, benzetmeleriyle, duygusuyla ve hepsinden önemlisi herkese hitap eden, bireysellikten uzak nitelikli kişilerin evrensel tutumuyla ilişkili yanıyla değerdi. Kutlarım yetkin kaleminizi. Saygılarımla.