SENİ SEN EDEN
seni sen eden
içindeki göremediğin sensin seni sen eden içindeki isimsiz fırtınalarındır adını koymaya bile korktuğun duygularındır içindeki tarifsiz haykırışların nedensiz sancıların anlamsız inançların asiyane başkaldırışlarındır seni sen eden beynindeki dalgaların yüreğindeki kıvılcımların üzerine gitmekten korktuğun korkularındır içinde şiddetini sürekli arttırdığın depremlerindir seni sen eden utangaç gururun yokluğun yoksunluğundur seni sen eden içindeki mehtap tanımamış karanlığındır güneşe yabancı günün arıya yasaklanmış gül ün kör kuyulara attığın umudun kendinden uzaklaştırdığın sevdandır yalanındır tuzağındır ihanetindir seni sen eden çekingen bakışların korkak dokunuşlarındır seni sen eden içindeki seni söyleyemediğin sensin sağanak yağmurlarda ıslan nisanın orta yerinde varsın deli desinler susamış çılgınlığına tükür suratının orta yerine namerdin alçağın yılandan daha beter sokan yalanın en deli yumruğunu savur iki kaşının arasına utanmazın soysuzun namustan yoksunun kopar koparabildiğin kadar sevgiyi kekeleyenin dilini bırak dizginlerini duygularının özgür bırak umutlarını ve tutunma doğal olmayan hiçbir gökkuşağına göster sende senin olan ne varsa güzel değildir hiçbir insan tepeden tırnağa göster sende çirkin olan ne varsa göster ki sendeki çirkinliğinle güzelleşebilesin göster ki özgürleşebilsin yüreğinin en tutsak karanlığı yol ver sevginin en nedensiz olanına yol ver ki sevdikçe güzelleşsin yüreğin seni sen eden özgür bıraktığın sensin |
UMUT ve DOSTCA