Ayaz Ankara
Yolların sana çıktığı akşam,
Ayazdi ankara. Ellerim soğuk, yüreğim titrek geldim kapına, Nefesimde buzullar vardı, Ayazdi ankara. Bir sıcak çay isitirdi belki, Belki de gulumseyisin, Rahatlatirdi yüreğimi. Dedim ya ayazdi ankara Ve sen yoktun! ... |
“An”ı yaşamak,
anıları yaşamak ve yaşatmak
nerede olursa, olsun.
Bulunduğun mekânda anı yaşamak en güzeli!
Hele bu mekân;
bu ülkenin vitrini olunca daha bir başkadır.
Cinnah’ıyla,
Yükseliyle
belki Arnavut kaldırımı yoktur.
Kordonboyu da.
Ama, Tunalı da yeter,
7. Caddemiz de!
Çok mu canın sıkıldı?
Sahil mi görmek istersin?
Su mu?
Gölbaşı’mız da var,
Kurtboğazı’mız da,
Mavi göl ne güne durur?
Atlar arabana çeker gidersin!
Efil Efil esen rüzgârında serinlersin.
Hele bir de mangal yakarsan,
Kurtboğazına kaynak olan dere kenarında,
varsın kavrulsun dersin
Kordon boyu,
Kemer plajı!
Bir kadeh rakı yudumladığında,
dünya senin olur.
Çünkü Ankara sensin,
Çünkü sen Ankara dasın.
Bir de Ankara havası açarsın,
haydaaaaaa…
Bir başka görünür gözüne dünya,
her şey yolunda.
Ezgileri yok mu bu yurdun?
Neme lazım.
Vatanımın her yeri ayrı bir Cennet!..
Hüma Efkan