ZALİM GURBET..
melek yüzlü anacığım
bu bayram da gelemedim bayram’ın mübarek olsun diyemedim elini eteğini öpemedim o nur’lu yüzünü yüzüme süremedim telefondaki sesinle hüzünlendim akan gözyaşlarımı ellerinle başıma bağladığın alyazmamla sildim... zalim gurbet!.. beni ana’baba bacı’dan bir de yar’dan ayrı koydun bedenimi ruhumu acımasızca oydun eh! be gurbet senin de gözün kör olsun yine bu bayramda bahar’ın menekşelerini soldurdun... Bahar Tülay Kıran |
ANNE
Yalnızlık deryâsında çocukluğum kayboldu,
Kalbimdeki acıyı yıllar silmedi anne!
Sensizlik dünyâsında gençliğim harap oldu,
Rûhumdaki fırtına aslâ dinmedi anne!
Elâlem al giyerken, ben karalar bağladım,
Bir yavru “anne! ” dese, yüreğimi dağladım.
Yaşıtlarım gülerken, hep oturup ağladım,
Gönlüm düğün, bayramdan hiç tat almadı anne!
Bir anne “kuzum! ” dese, ben hep boynumu büktüm,
Gözlerim bulutlandı, hep boncuk boncuk döktüm.
Yüreğim kan ağladı, sonsuz acılar çektim,
Hâlimi, hatırımı soran olmadı anne!
Canım yandı, hiçbir can yanmadı canın gibi,
Rûhumu ısıtmadı hiçbir şey tenin gibi.
“Can,ciğerim” demedi hiç kimse senin gibi,
Yüreğim boşalınca, yerin dolmadı anne!
Adım “öksüz” olunca, neşem terk edip gitti,
Baş çâresiz kalınca, dertler perişan etti.
Hasret esir alınca, vuslat umudum bitti,
Beni hüzünden başka bir şey bulmadı anne!
Dişi kuş olmayınca, yuva huzur bulmazmış,
Eğer anne olmazsa, baba değer bilmezmiş.
Boyun bükük olursa, meğerse yüz gülmezmiş,
Kaderim ağlamakmış, yüzüm gülmedi anne!
Ne olur bayramlarda bizlerle oluversen!
Gönlümdeki pınara sevginle doluversen.
Giderken kucağına oğlunu alıversen,
Ömrümde neşe,huzur,güven kalmadı anne!
Nazım İNCE