En Hoş Aşk
-En Hoş Aşk-
... Ne kadar ağır başlıysa aşklar okadar ağır geliyor sevdasının döşüne.! Billur gibi sözler söylenmese gönül kapısı açılmazdı yürekteki kuluna.! Kim olsa kapılmazmıydı acep, inanmazmıydı adam gibi adamın sözüne.! Ne gün doğumundaki güller nede gün batımındaki ezan çiçeği boşuna.! Bir fotoğraf karesindeki gülmeleri hatırlatmaktı sımsıkı dostluğun anısına.! İnsandır beşer kuldur şaşarsa eğer, her çiçeğin balından da tatmaktır kaybına.! Kusurlu kalplerin bağrındaki taşta otursun kursağına kuru ekmek tadında.! Boyun posun devrilmesin emi senin denmez mi ana kızgınlığının duasında boşuna.! Sevmeleri buldum sayıp hayaline ortak bulma ki daha da güzeli var aslında.! Lütfedilen onca güzellikler içinde de mutluluk doyumsuzca Aşk’la gider hoşuna.! Sevil Özdemir |
hatırlatmaktı sımsıkı dostluğun
anısına.!
Tabi bu mısraları okuyunca aklıma geldi, söyleyeyim ne geldiğini. İnsanlar mutlaka tebessüm ediyor. En çok da '' fotoğraf çekilirken.'' Dikkat ediniz bakınız, resimlerinize şu an bakınız. Eski resimleriniz de dahil. Hep tebessüm var. Mutlaka var. Fotoğrafçıya gitsek, adam der ki, ''dik durun, vesikalık resminizi çekeceğim, başınızı biraz sağa, evet evet, böyle iyi, tamam... '' biz mesela vesikalık ya bu resim, nereye yapıştıracağız, örneğin nüfus cüzdanınına. Ya da işe gireceğiz, başvuru için lazım. Ciddi olması gereken bir resim sonuçta. Bizler yine de tebessüm ederiz. Tabi kahkaha atarak değil. Ama özel resimlerimizde atarız en delisinden en doğalından kahkahayı. Bazen de doğal halimizle çekiniriz resmimizi. Eskiden sanki cep tel filan mı vardı? Akıllı telefon diyorlar adına, bana göre akılsız o telefonlar. Dokunuyorsunuz tuşuna, karışıyor her şey.. Nereye kayboldu baktığım resim? Yok olmuş.. kaymış.. gitmiş.. Doğal olmak gerekir derken bile, tebessüm ediyoruz. Öyle görünmek istiyoruz belki de. Üzgün haller anlaşılıyor yine de resimlerimizden. Ruh halimizi ayna gibi yansıtır resimlerimiz. '' Aaaaa, o resmimi hiç sevmiyorum, sabah sabah gözlerim şişmişti, keyifsizdim, çekindim yine de.'' deriz. Hatta yok etmek filan isteriz o resmimizi. Hatıradır, kalsın deriz. Çoğu kere de beğenmediğimiz resimlerimizi sileriz. Yırtar atarız demiyorum, onlar eskide kaldı, tab ettirmişsek yırtarız tabi.
Anamın bir sözü vardı yıllar önce.. Ne vakit bir komşu kızından hoşlansam, -mahallemize yeni taşınan komşu kızıdır bu... - anam derdi ki,, '' kardeşin sayılır, sakın ola ki o komşu kızına bakma, aşık filan olayım deme, peşinden de koşma... Sütümü helal etmem yoksa... '' bir süt davasıdır gitti :)
Tabi yıllar geçti aradan. Kalp bu ya. Herkese patttttt diye aşık olunmaz ki. Herkes sevilmez bir anda. Zaman ister. Emek ister. Kolay mı bu işler.. bana göre zor... ben yokum bu işlerde. Kim ne yaparsa yapsın.. Ben şiirlerimi yazarım... Böylesi daha güzel...
:)