Şehri Niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a.Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İstanbul şehrine sık sık gidiyorum.
Şiire konu olan bir anda yine İstanbul da bulundum ve uzun zamandır görmediğim arkadaşımı görmek istedim. Görüşme anında aramızda geçen atmosferin yansımaları sohbetimizden kesitler diyebilirim. Göğsümün kafesini yırttım emanet ettim Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. Al yüreğim senindir kaldır aman at ettim Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. Kabuk tutmaz yaram var kanadıkça kanıyor Dost diye düştüm yola kör pişmanca anıyor Bu yara dost yarası elden aldım sanıyor Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. Gözlerim dolu dolu acı vurmuş çehreme Yutkunduğum her sözcük çivi gibi üreme Bağbanım küs değilim girmesem de, İrem’e Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. İçimde köz birikti savurmaya yelim yok Yalvarıp yakaracak dilim, dilim dilim yok Mevsimler sensiz geçti dur diyecek halim yok Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. Gazel oldum döküldüm kapının eşiğine Düş bozumu hislerim yol oldu ışığıma Cefada mahir olup kıyamam aşığıma Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. Yüreğime yağarsın Kars’ı mın karı gibi Örselenip kalmışım yüreğin zarı gibi Yiğitliğin simgesi Erzurum bar’ ı gibi Şehri niyaz ederek ben geldim İstanbul’ a. 23.11.2015 Manisa Özlem ÇETİN |
Saygılar...