KALMADI
Bir iz bulamazsın kalbimde senden
Küllendin içimde közün kalmadı. Eser yok o hicran yüklü desenden Bende gam kasavet hüzün kalmadı. Ciğerim kül olmuş gözyaşım buhar İçimi insafsız yakmıştı bu har Çoktan cemre düştü mevsimim bahar İklimler değişti güzün kalmadı Nihayet son buldu döktüğüm gazel Derde deva oldu bir esmer güzel Daha bir sevecen daha bir özel Dindi ıstırabım sızın kalmadı. Artık gözlerimin şişliği indi Bulutlar dağıldı yağmurum dindi Uykularım sensiz düşler edindi O eski şiddetin, hızın kalmadı. Keyfim saraylarda sultanlara denk Son buldu sonunda sinemdeki cenk Bakışın nasıldı, gözlerin ne renk? Hafızamda siman, yüzün kalmadı. Senli yanlarından kırptım gönlümü Yerlerden yerlere çarptım gönlümü Aşkından arıttım çırptım gönlümü Zerre kadar bile tozun kalmadı. Vuslatın imkânsız hasretin çokmuş Kirpiğin bağrımda zehirli okmuş Ne çıkar mücevher gözlerin yokmuş Bana kullanacak kozun kalmadı. Dönüşünden artık umut kesildi Takvimden her gün bir yaprak eksildi Rüzgârlar dağıttı yağmurlar sildi Bu şehirde ayak izin kalmadı Sen de bir rüyayı görüp izledin İnkâr etme sevdin! Ama gizledin Ne yapsan olmadı sen de özledin Senin de hiç tadın tuzun kalmadı. Senin de hiç tadın tuzun kalmadı. Hasan Hüseyin YILMAZ |
İki ayaklı vurgu şiiri daha da zenginleştirmiş
Kutluyorum güzel eserini
Gönlüne, ömrüne bereket.
Kaleminin mürekkebi hiç kurumasın,ilham perileri ayrılmasın yanından,yalnız bırakmasın bir ömür seni.
Bu şiir vesilesiyle seni,sonsuzluğun sahibine emanet ediyor,sağlıkla sağlıcakla kalasın diyorum.