İSLAHİYELİ OZAN İSMAİL YILMAZ - 3İSLAHİYELİ OZAN İSMAİL YILMAZ - 3 İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ - 3 İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ Ozanımız İslahiye’li Ozan İsmail YILMAZ; 1916 yılında Gaziantep’in İslahiye ilçesinin Kozdere (İntilli) köyünde doğdu. 3 yaşında iken babası Çete Reisi Göv Mehmet Çavuş Gavur Dağlarının Kanlı Geçit, Kızıldere mevkiinde Fransızlarla yapılan bir çatışma esnasında iki akrabası ile birlikte şehit düşünce öksüz kalır. Kendinden iki yaş küçük kardeşi Ahmet’le birlikte dedesi ve amcaları tarafından büyütülür. Askere gider gelir ve evlenir. İlk eşinde 4 çocuk babası olur. İlk eşi vefat edince ikinci evliliğini yapar 5 çocuk da ikinci eşinden olmak üzere 9 evlat babası olur. Devlet Demir Yollarında memur olur. 54 yaşında vazife başında 54 yaşında bir kalp Krizi sonunda vefat eder. Mezarı İslahiye’nin Kozdere Köyündeki Göztepe mezarlığındadır. Gençlik yıllarında başladığı şiir ve hikaye söylemeye ve yazmaya ölümüne kadar devam eder. Şiirleri Bazı dergi ve gazetelerde yayınlanır. “Şakkışefe” ve “Toros Seyahatı” isimli basılı iki şiir kitabı bulunmaktadır. Hayatı ve şiirleri pek çok Edebiyat öğrencileri ve Öğretim Üyeleri tarafından Tez konusu olarak işlenmiş ve hazırlanmıştır. İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ’ın oğludur. GÖNLÜME NASİHAT - 1 Gönlüme nasihat etmek isterim Dinle beni canım ciğerim gönül, Paşa, patişah mı, vezir mi oldun Etme kuru kibir kimseye gönül. Nedir ne değilsin tartıya konsan Yükselip, yücelip yükseği bulsan En sonunda arşa çıkıp otursan Bir damla mendedir varlığın gönül Gönül bir kuş gibi yuvadan uçtu Gayri meşru yola her zaman koştu Hem darıldın bana hemi de küstün Nedir bu yaptığın ey zalim gönül. Zenginim diyerek gurur ederdin Yiğidim diyerek kusur ederdin Fakire yoksula önem vermezdin Bunların cezasın çekersin gönül. Ey gönül aldanma bu dünya fani Cabucak bitiyor sayılı günü Bunca yaşayanlar nerdeler hani Sende onlar gibi olursun gönül. İSMAİL YILMAZ der boş yere koştum Her şey bozuk düzen israfa coştum Uyuştu bedenim bazan da hoştum Ne istersen hakta bulursun gönül ---- 10.01.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- GÖNLÜME NASİHAT – 2 Gönlüme nasihat etmek isterim Her şeyi yerine yerleştir gönül, Doğruyu doğruya yormak isterim İnsan ayrıştırma birleştir gönül. Söyle bana gönlüm nedir bu işin Benimle beraber eşittir yaşın Ne kadar zalimsin yoktur bir eşin Sen seni dünyaya kaptırdın gönül. İstersinki alem sende dinlesin Elpençe divanla tazim eylesin Dersin ben güleyim onlar gülmesin Bunların cezasın çekersin gönül. Fakire kızarsın etmen merhamet Dost gibi görünün yapan hıyanet Hiç kimseye etmez oldun siyanet Sen de bir gün pişman olursun gönül. Gönlüm gönül oldun hem sultan oldun Küçüktün büyüdün al pirhan oldun Yar aşkına her an sarardın soldun Sevdin ve sevildin dostuna gönül. Çalış hiç durmadan ne yapım deme Çömert ol her zaman kem kibir olma İSMAİL YILMAZ der gönüle uyma Beni de yolumda şaşırtma gönül. ---- 10.01.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------- BU CAN USANIK Zaman kış mevsimi şubat ayında Havalar bulanık kafam bulanık, Nasıl tarif edem ehval halinde Bu can bedenimden tenden usanık. Gül koklarım gülün kokusu gelmez Gençler büyüklerin halini bilmez Ne kadar uğraşsam talihim gülmez Bu can gülden, günden, andan usanık. Bazısı tok olur bilmez açları Bazısı aç olur bilmez tokları Bazısı uyuşmuş bilmez yokları Bu can azdan, çoktan, yoktan usanık Dünyaya aldanmış binmiş atına Çıkmış semaların yüce katına Çok kıymet verildi açık kadına Bu can şundan, bundan, ondan usanık. Nasıl ah etmessin giden günleri Hiç mi hatırlaman o gidenleri Koltuğuna girip dost olanları Bu can eşten, dostdan, halden usanık. İSMAİL YILMAZ der perişan halin Uzaklardan kaldı yetişmez kolun Ölürsün geride kalacak malın Bu can maldan, mülkten, vardan usanık. ---- 12.10.1963 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- EY BENİM KIYMETLİ Ey benim kıymetli sevgili kardeş Devasız dertlere sabreden kimdir Sabret selamete gönülde kardeş Şükürle murada erenler kimdir. Kurt düştü çürüdü kalmadı özüm Kafayı yormasın bu benim sözüm Aşkla ağlamaktan kör oldu gözüm Sonradan gözlerin bulanlar kimdir. Köleyken Mısıra patişah oldu Ağlamakla gözler hem ağma oldu Biz yapmadık diye içtiler andı Huzur Nebi de and içenler kimdir. İSMAİL YILMAZ’ın sözüne inan Gayem muhabbettir değil imtihan Düşme üzerime düşünme güman Dostların sırrını örtenler kimdir. ---- 17.02.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- GÖNÜL GİBİ BİR KİMSEYE Gönül gibi bir kimseye yar oldum Her dediğin baş üstüne can gönül, Yaşıyorum hayat buldum can buldum Her şey iyi yaşam olsun can gönül. Gönlüm yükseklerde uçar havada Boyun eğmez o takdire murada Hani sıhhat hani servet nerede Bir gün olur hepsi biter can gönül. Uğraş verdim her an ettim nasihat Yaptın bütün işret hem de sefahat Sen o nefse uydun ettin itaat Yoktur bana kahrın sözün can gönül. Bülbül gibi daldan dala atladın Şahin gibi sen avına dalardın Dünyalara acı ferman salardın Kuvvet, kutret bitti artık can gönül. Yanlışlarım, isyanlarım yok olsun Yüksek katta tövbelerim bulunsun Günahlarım isterim ki durulsun Allahıma yalvarırım can gönül. İSMAİL YILMAZ der her şey boşuna Tövbem gitsin Allahımın hoşuna Acısınlar gözlerimin yaşına Sapma gönül, korkma gönül can gönül. ---- 11.01.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- KADİR MEVLAM Kadir mevlam senden bir isteğim var Yüce sevginden ve senden ayırma, Arayıp bulunmaz senin gibi yar Acı bana yarab senden ayırma. Sen af Tanrısısın hududun yoktur Hazırsın, nazırsın şerikin yoktur Bağışlayan sensin rahmetin çoktur Rahmetinden aman beni ayırma. El aman yarabbi illa elaman Boştur bu dünyaya gönül bağlayan Emrolup huzura vardığım zaman Suçlarımı af et sende ayırma. Nasip eyle yarap bizlere Hicaz Yüzleri sürerek edelim niyaz Yalvarır daima İSMAİL YILMAZ Seni seven kullarından ayırma. ---- 15.02.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------- NE FAYDA Kalemi, kağıdı alıp gelsene Katip değilsin ki amma ne fayda, Kibir verme, gurur verme kendine Bir katre mendedir aslın ne fayda. Kuşlar gibi havalarda uçardın Ceylan gibi dağdan dağa kaçardın Meşhur yaylalarda konup göçerdin Kervanın yollarda kaldı ne fayda. Hem Peygamber hem de patişah idi Mührünün sultanı Süleyman idi İnse, cinse dahi hükümdar idi Kendi gitti mührü kaldı ne fayda. Ahir zaman nebisidir Mustafa Bu fani dünyada sürmedi sefa Ümmet için çekti durmadan cefa Sen de ümmet olmadıysan ne fayda. Kış aylar bitmeden everdi yaza Düldüle binerdi giderdi ize Zülfikar elinde ederdi kaza Ali gibi yiğit gitti ne fayda. Düşmana daima okurdu ferman Arslan gibi döğüşürdü her zaman Kılıcı çekince vermezdi aman Kılıç, kalkan devri geçti ne fayda. Hazreti Hasan’a zehir verildi Hazreti Hüseyin şehit edildi Yezidi zalime mel’un denildi Lanetler okundu ama ne fayda. Muaviye yaptı büyük hatayı Ehli Beyte karşı etti nidayı Oğlu Yezit attı kökten baltayı Narı cehenneme gitti ne fayda. Bir gün olur Allah emir verecek İsrafil surunu bir üfürecek Ezrail canını kendi alacak Can tatlı diyecek amma ne fayda. İSMAİL YILMAZ’da söyler sözünü Hakka daim bağlamıştır özünü Tövbe eder siler yaşlı gözünü Yaşım kırkı geçti ama ne fayda. ---- 10.11.1962 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------- “KUYUNUN DOLMASINI DEĞİL KAYNAĞINI SEVERİM” Göksüme sapladın büyük bir bıçak Ağırdır yaralar ölmez mi dersin? Musade olursa bohçayı açak Halis olan kumaş solmaz mı dersin? Baş tutmuş yaramı kanattın bu gün Sözünüz kalbime saplanır her gün Bana hatırlattı geçmişten sürgün O güne bir değer vermez mi dersin? İnsanoğlu beşer suç işlemez mi? Ömür boyu ağlar hiç gülemez mi? Dipten başa kadar varlık solmaz mı? Dalı budağı hiç kalmaz mı dersin? Kuyunun dolması kolay iş değil Sevmeyeni sevmek kolay iş değil Başa gelen işler hiç de boş değil Taktirin tepdili olmaz mı dersin? “Kaynağın severim” edersin hitap Hak Tanrı gönderdi dört büyük kitap Ya görürsün sefa ya düşen bitap Taşımakla kuyu dolmaz mı dersin? Nerde yazdın böyle birkaç cümleyi Çok düşündüm ona mana vermeyi Acımadın bana yaptın hamleyi Karşındaki cevap bilmez mi dersin? İyi inceleyin benim yazımı Kaynağı seversin hem de özümü Kurşunla vursalar çekmem sözümü Doğruyu söyleyen gülmez mi dersin? Çok söyledim kardeş beni mazur gör İster darıl ister gel tokatla vur Halin nedir diye bir gün olsun sor Buna da mı imkan bulmaz mı dersin? Ben dilerim her söz doğru olsada Haklı hakkın alıp haksız solsada Boş vaatler o an doğru bulsa da Haksız maskesini atar mı dersin. İSMAİL YILMAZ der oldu olacak Bu sözün kalbimde gizli kalacak Bir gün olup sıra bana gelecek Bu fırsat elime geçmez mi dersin? ---- 14.01.1974 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------ BİÇARE Arzedeyim şimdi benim halimi Biçara biçare halim biçare, Uzattım sizlere tutun elimi Biçara biçare halim biçare. Şükredelim haktan gelen nimete Sarılalım hem de farza sünnete Ne büyük varlıktır bakın hikmete Biçara biçare halim biçare. Önümüz karanlık nasıl yapmalı Çalışıp yollara anpul takmalı Sıtkı hulis ile hakka tapmalı Biçara biçare halim biçare. Yetmiş iki millet buçuğu ile Herkes herkese de yapıyor hile Acizlik yapılır hep bile bile Biçara biçare halim biçare. Ben bir şey bilemem kalem yazıyor Gönül abdal olmuş neler söylüyor Selamete sabrı bulan eriyor Biçara biçare halim biçare, Çok söylemek olmaz bu kadar olsun Manalar verilsin satırlar dolsun İSMAİL YILMAZ’dan hatıra kalsın Biçara biçare halim biçare. ---- 10.08.1950 İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------ KİMİSİ BULAMAZ Ömür için dünya doğmaya değmez Kimisi dünyaya doğmaz, doğamaz, Yaşamak güzeldir doğduysan eğer Kimisinin ömrü dolmaz dolamaz. Yaz ayı geldimi öter bülbüller Sarp dağlarda olur güller, sümbüller Dünya sefasına düşmüş gönüller Kimi gönül bunu sevmez sevemez. Talih kimisinin önünden kaçar Kimisini sırtlar kuş gibi uçar Kimi asansörle evine çıkar Kimisinin evi olmaz olamaz. Çalışanlar daim murada ermiş Bazı aşık maşuk diye aramış Kul Allah yolundan sararmış solmuş Kimisi Allah’ı anmaz anamaz. Allah emreylemiş böyle olucu Herkes cezasını elbet bulucu Bazıları hasta yoktur ilacı Kim hasta yatakta yatmaz yatamaz. İSMAİL YILMAZ’da doğru söyledi Hak için haklıya hakkın peyledi Yalan olan dünya bizi eyledi Kimisi dünyayı bilmez bilemez. ---- 10.05.1969 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------ TALİH Merak etme ey güzelim arzu emel sendedir Nasip eden bari hüda bütün takdir ondadır, Ağlamalar fuzulidir hakka boyun eğmeli Ne sendedir ne bendedir hakkın emri böyledir. Aşık olan kişilerin aşkı da baki olur Unutulmaz bu mertliği takdire şayan olur Olmaz dişisi erkeği arslanlar arslan olur Bu kabahat bende değil hakkın emri böyledir. Çağrıları dinler iken gözlerimden yaş geldi Uzattın bana elini ne çareki boş geldi Görülmemiş bu ayrılık bana gayet güç geldi Hakkın emrin yerin bulur helallaşmak böyledir. Bir gün olur kavuşuruz amma zamanı geçer Ecel gelir bir gün başa kaftan gömleğin biçer, İsterim helallik sende bu dünya böyle geçer Ne inç kalır ne cins kalır hakkın emri böyledir. Hasta olan şifa ister dertlilerse deva arar Deva veren Cenabı Hak hekim ilaç ne yapar, Sevdin beni ben de seni gönüller etti karar Felek bize yar olmadı belki kısmet böyledir. İSMAİL YILMAZdır adım yücedir Oğuz atam Üç yaşında öksüz kaldım şehit edildi babam, Olan oldu giden gitti hakkımı ettim helal Felek bana ödül vermiş dört can ati bendedir. ---- 1949 – İntilli köyü/İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------- TALEBEYE ÖĞÜT - 1 Bir öğüdüm vardır talebelere Okumak servettir kıymetin bilin, Zahmetle, telaşla giden yollara Sonu selamettir böylece bilin. Okumakla gider bütün noksanlık Okumakla gelir vücuda sağlık Okumakla kalmaz fakirlik, darlık Hayat böyle başlar iyice bilin. Bugün küçük isen yârin büyüksün Yaparsan tahsili her an ayıksın Millete, vatana gurur layıksın Fırsat elde iken kıymetin bilin. Talebelik devrin tomurcuk gülü Temizdir kanları çok nazik dili Sanarlarki bitmez bu uzun yolu Sonu pek aydınlık iyice bilin. Hocan sever, bilgi verir her zaman Gayretler gösterir koşar her zaman Odası açıktır varsan ne zaman Ödeşilmez hakkı bunu da bilin. İSMAİL YILMAZ’ım bilği dokudum Az da olsa biraz dersler okudum İkazımla eşe dosta dokundum Doğrunun menzili gönülde bilin. ---- 10.11.1968 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------ TALEBEYE ÖĞÜT – 2 Talebeler bana kulak veriniz Vatan sizde hizmet bekliyor bilin, Geleceğe asil insan veriniz Örf adet hars’ını koruyup bilin. Öğretmenler dersi verir haklıdır Anadan, babadan daha farklıdır Senin sevgin kutsal onda saklıdır Bildirmezler fakat siz onu bilin. Çocuk fidan gibi büyür de durur Öğretmen öğretir çalışır durur Öğüdüm sizlere hakikat budur Çalışan sevilir yapın da bilin. Oku aku her gün durmadan oku Okudukça gelir bir güzel koku Hep kötü huyların kesilir kökü O zaman hayatın kıymetin bilin. Fakat bu bilğiyi iyiye kullan Hakikat yolunda söyleme yalan Milliyetçi ol da Allah’a güven Bu dava çok büyük bunu da bilin. İSMAİL YILMAZ’ın söylüyor dili Okumayan insan sayılır deli Öğretmen bir vücut çocuklar kolu Nereye dokunsan acıdır bilin. ---- 10.11.1968 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------- TALEBEYE ÖĞÜT - 3 Talebe dinlesin benim sözümü Çalış, öğren, cahil kalma öğrenin Dilim, gönlüm sana verdim özümü Öğretmende bilgi alın öğrenin. Okumaktır istikbalin kapısı Öğretmendi hayatının hepisi Evel Allah sonra odur yapısı Olmak iste öğretmenlik öğrenin. Öğretmen der çocuklara merhaba Çalışmazsan olur emek berhava Solda atma ulu orta hiç nara Emeklerin yok olur da öğrenin. Öğretmen der Atatürk’ü sev çocuk Türk oğlusun Türk’lüğünü öv çocuk Deden şehit düşmanını döv çocuk Kara softa Türk’ü boğar öğrenin. Öğütlerim doğru dürüst belleyin İstiklal Marşını yüksek söyleyin Andımızı can kulakla dinleyin Vatan, millet, bayrak, Kuran öğrenin. İSMAİL YILMAZ’ım şiir yazarım Geçmişimi, geleceği söylerim Talebeysem öğretmeni dinlerim Can kulakla bütün dersi öğrenin. ---- 11.11.1968 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- OĞLUM MUSTAFA Oğlum şair, şiir yazmış Devamlı yaz der beklerim, Bilgi için çok okumuş Oku bilgi ver beklerim. Gördüm yavru eserini Okudum hem şiirini Bulamadım gerisini Devamını tez beklerim. Bozkurt sesi şiirinde Hançeri vurmuş derinde Feyzi almış Türk gölünde Gölüne takdir beklerim. Hemi yazmış hem söylemiş Türküm demiş tam kükremiş Şair diye de ünlenmiş Allah’tan ömür dilerim. Şiir yazmak güzel olur İnsan gider eser kalır Postalarsan beni bulur Tez günden yolun beklerim İSMAİL YILMAZ beğendi Eseri iyi görendi Evlada sevgi verendi Hayır olsun der beklerim. ---- 12.11.1964 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ -------------------------------------------- OLSUN OĞLUM MUSTAFA – 1 Sana hitabım var oğlum Mustafa Özledim sizleri haberin olsun, Sizlere dileğim çekmeyin cefa Yapdığım dualar yerini bulsun. Bir mektup gönderdim almadım cevap Baba sıfatıyla eyledim hitap Allah’ım eylesin size hidayet Şimdilik duamız bu kadar olsun. Üzmez biliyorum bu benim yazı Allah mesut etsin yuvada sizi Siz de unutmayın ne olur bizi Söyledim tembihim bu kadar olsun Ramazanı Şerif geldi bizlere Tükenmez dermanı verdi dizlere Arzuladı şeref verdi sizlere Namazla beraber emanet olsun. Gelinimiz Hürü oğlum Mustafa Allah ömür versin sürünüz sefa Namazsız oruçlar gider berhava Babalık vazifem duyurmak olsun. İSMAİL YILMAZ der badeler içtim Eğri yoldan dönüp doğruyu seçtim Derin çukurlara devamlı düştüm Evladın önünde çukur düz olsun. ---- 15.11.1971 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- OLSUN OĞLUM MUSTAFA – 2 Sözlerim bitmedi oğlum Mustafa Soyumuz Türk’lüktür bilğiniz olsun, İslam sözü büyük düşmeyin gafa Türk İslam sentezi düştürün olsun. Öğünürüm her an olan amelle Allah birleştirsin nuru imanla Kıymet verirseniz elbet zamanla Kıymeti zamanı geçmeden olsun. Yazı yazdım size çeşitli yönden Tutun nasihatım dinleyin benden Yaparsanız memnun kalırım sizden İlk ikazım şimdi bu kadar olsun. Neden gelmezsiniz bizi görmeye Beraberce hatır gönül almaya Yoktur hakkın bir babayı üzmeye İsterim yaptığın güzellik olsun. Severim gönülden aşkım büyüktür Görünüşe bakma yüzüm soğuktur Evlatı şımartmak büyük kayıptır Bu elinden büyük prensip olsun. İSMAİL YILMAZ’ım ben böyle gördüm Evladın gönlüne ahlakı ördüm Seceremi yazdım ortaya koydum Aslımın neslimin bilğisi olsun. ---- 15.11.1971 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ---------------------------------------------- KEMAL PAŞA ATATÜRK Frenk gitti Ermeni de Yaptıkları kötülüktür, Kuvviyyeci memlekette Kemal Paşa Atatürk’tür. İntilli’de iki şehit Ermeniler oldu yezit Gövmehmet Çavuşa ağıt Kemal Paşa Atatürk’tür. Sütcü İmam dikçe durdu Antep Şahin Beyin yurdu Gövmehmet de çete kurdu Kemal Paşa Atatürk’tür. İslahiye ıslah ordu İngiliz Frenk’i kovdu Haklı durdu haksız soldu Kemal Paşa Atatürk’tür. Hatay düşmanın elinde Halkın özlenen dilinde Turnalar uçar gölünde Kemal Paşa Atatürk’tür. Düşmanıma sert vururum Hatay için kudururum İSMAİL YILMAZ gururum Kemal Paşa Atatürk’tür. ---- 10.11.1938 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ --------------------------------------------- DAĞLARIM OVALARIM Gökçe Dağı uluların ulusu Damlara direkler orada gelir, Tepesinde pınarların sulusu Sarı yayla çayı orada gelir. Gökçe Dağın garbisi var yeli var Ovasında bataklığı gölü var Sıtma yapan ivezi var sölük var Sığır sürüleri orada gelir. Yaman olur yaz sıcağı tozları. Bol bulunur Akçınarın kozları Yörüklerin yayılıyor yozları Keçi sürüleri orada gelir. Keçilerde sütlerini sağarlar İçine de kerrik sütü koyarlar Telemeyi tastas yapıp yiyorlar Katıkla tarhana orada gelir. Yoğurt ile pekmezide severim Pekmezle yapılan bulamaç yerim Karnım tok olsada isterim derim Evlerin hezeni orada gelir. İSMAİL YILMAZ’da söyler bal gibi Suskun gezer zayıf durur dal gibi Gölde geçer bazan yüzer sal gibi Ördek, sakça angıt orada gelir. ---- 1947 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ---------------------------------------------- DAĞLARI DELDİLER Dağları deldiler tünel yaptılar Dedelerim oralarda çalıştı, Bulanıkbahçede Kellere tünel Demir dizdi takavile alıştı. Alman geldi patişahın emriyle İnsanlarım çalıştılar kazmayla Köprü kurdu kireç ile malayla Akşam sabah çalışmaya alıştı. Çalışanlar paraları bol gördü Dağa derelere duvarlar ördü At öküzle arabaları sürdü Çalışmaya genç ihtiyar karıştı. Alman mühendizi Türkün işçisi Bizler olduk bu vatanın bekçisi Destek oldu halkın uzun saçlısı Frenk geldi Ermeniyle karıştı. Uğraştılar bu vatanı bölmeye İstekleri lokmamızı almaya Çalışırlar bu vatanı soymaya Soyguncular Ermeniyle kaçıştı. İSMAİL YILMAZ der huzuru bulduk Atatürk’ü sevdik askeri olduk Hıyanet şerrini burada kovduk Bu yurt için bütün millet yarıştı. ---- 1944 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------ EY ALLAHIM Ey allahım ey allahım Seni bulayım Allah’ım, Yolundan tatlı canımı Hemen vereyim Allah’ım. Gönül daim seni ister Lütfeyle cemalin göster Her zaman affını ister Af eyle beni Allah’ım. Yürü sen doğru yolunla Hakkı zikreyle dilinle Arama sürme elinle Sualin sorar Allah’ım. Durma her an zikir eyler Hakka duacıyız bizler Ol zinaya bakan gözler Cezasın çeker Allah’ım. Hergün durma dua eyle Daim işin olsun böyle Kelime tevhit çok söyle Sana yalvaram Allah’ım Allah ola işin önü Çokca ağla çağır anı Gönül daim ister seni Görüştür beni Allah’ım İSMAİL YILMAZ aşina Cemalini göster bana Allah’ım aşığım sana Beni ret etme Allah’ım. ---- 12.05.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------- MURADIMA EREYİM DERSEN Eğer muradıma ereyim dersen Sıdğiyle mevlaya tapınmak gerek, Hakikat yolunu bulayım dersen Arzulu gönülle çalışmak gerek. Adı ile yazmış adını yarap Bunu bilmeyenin işleri harap Selavat daim çek bulasın sevap Huzuru kalbiyle söylemek gerek. Aşık isen çalış kalbten zikire Zengin isen yardım eyle fakire Hayır dile düşme kötü fikire Yüceden şefaat istemek gerek. Huzuru mahşerden sorgu sorulur Cehennem münafık için kurulur Mümin olanlara müjde verilir Sıratı yel gibi an geçmek gerek. Defteri uzanmış sağından alan Ol kimki orada selamet bulan Nice hurilere münasip olan Ebedi cennette bulunmak gerek. Tutmuş orucunu kılmış da namaz Uymamış şeytana değil beynamaz Sorgu meleğinde gelir bir avaz Hayırlı habere sevinmek gerek. İSMAİL YILMAZ der bakma yalana Diyeceğim yoktur hakkı bilene Emrini vahini yazmış KURAN’a KURAN’a sımsıkı sarılmak gerek. ---- 05.05.1949 - İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ----------------------------------------------- ÇAĞIRIRIM SENİ YARAP Gece gündüz yalvarırım Çağırırım seni Yarap Seher vakti uyanırım Çağırırım seni Yarap. Allah söyler hiç durmadan O ten candan ayrılmadan Fani dünyadan göçmeden Çağırırım seni Yarap. Sabah erken çalıştırsan Hem rüyadan görüştürsen Muradıma kavuştursan Çağırırım seni Yarap. Dertlilere deva veren Hastalara şifa veren Sağ iken ölümü veren Çağırırım seni Yarap. Bu dünyanın sonu yalan İnsan göçer olur viran Ezraildir canlar alan Çağırırım seni Yarap. İSMAİL YILMAZ fermanı Allah eyle amanını Bulduk göçmek zamanını Çağırırım seni Yarap. ---- 13.05.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ --------------------------------------------- SANATCI Sana derim sana esmer güzeli Sallanıp sahneye gel şöyle böyle, Elinde mikrafon çeken gazeli Sevilen kalplere gel şöyle böyle. Umumi sahneye olmuşsun hakim Çok güzelim diye verirsin hüküm Şımarıklık yapma biraz ol sakin Üstünlük fikrinle gel şöyle böyle. Güzelsin güzele ne olur sözün Güzel sevmemişsen ezilir özün Bakarsın her yerde görünür izin Birazda dostuna gel şöyle böyle. Güzelsin de güzel olun bilinin Güzel sözler hüneridir dilinin Çalışmazsan bir gün olur silinin Sanatın hakkına gel şöyle böyle. İSMAİL YILMAZ’ım gözüne baksam Yok ki servetim de hediye taksam Irmak olsam sence ummana aksam Demez misin bana gel şöyle böyle. ---- 03.10.1953 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------------- UYARMA Ne zamandan beri şair olmuşsun Ne kadar hoşuma gider sözlerin, Bilmiyorum neye aşık olmuşsun Ateşli aşıka benzer sözlerin. Söyleyin arkadaş ben de bileyim Azmış yaranıza merhem olayım Beraber ağlayıp hem de gülelim Yaktı içerimi dağlar sözlerin. Yüksek dağlar başı çok serin olur Herkes sevdiğini arar da bulur Gözel sevmeyenler ecelsiz ölür Beni sana sıkı bağlar sözlerin. Uzatmak istemem bu kadar yeter Avcılar avına okunu atar Seninkinden benim derdim çok beter Bunu mu söyletmek dilbaz sözlerin. İSMAİL YILMAZ’ın bitmiyor sözü Gözü gibi ağlar her zaman özü Sırrını diyemez sararmış yüzü Ah ile vah ile geçer sözlerin. ---- 01.02.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ ------------------------------------------ SIR ALİ SIRRIDIR Sır Ali sırrıdır asla söylenmez Sırrını her yere saçar eyleme, Saklamak yiğitlik minnet eylenmez Sırrı sevdiğine açar eyleme. Sırrı saklayanı yaradan sever İfşa edenleri huzurdan kovar Yarın o dilleri ateşten yanar Dosta karşı bizi naçar eyleme. Dostları sevmeli hemen her zaman Sırların söyleme dahi bir zaman İyiyi kötüden ayırmak güman Beni hastalığa düçar eyleme. Kendim hasta değil gönlüm pek hasta Yenice rasladım iyi bir dosta Sırrını açarsan koyarlar yasta Akıldan fikirden kaçar eyleme. İSMAİL YILMAZ der sırrımı açmam Dostumun dostu var uluorta saçmam Doğru söze karşı doğrudan kaçmam Sır Ali sırrıyla uçar eyleme. ---- 17.02.1971 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ -------------------------------------------- NURİ TEPE’YE BİR RİCA Ankara’ya uğrar yolun düşerse Selam verip selam söylüyor dersin, Biraz olup benden haber sorarsa Sayğıyla elinden öpüyor dersin. Bir rica edeyim bunu yapasın Katlanıp zahmete gidip göresin Benim hesabıma elin öpesin Hürmetli tembihi ediyor dersin. Kocatepe Camiinde bulunur Diyanete sorsan derhal bilinir Cami inşaatı ondan sorulur Sizin dostunuzun dostuyum dersin. Adı Hacı İlyas soy adı İlgün Orta boylu kendi vücudu dolgun Sizlere dualar ederim her gün Hayırlı dualar bekliyor dersin. İSMAİL YILMAZ’ım selam ederim Dost bir adım gelse bin kat giderim Dostuma güzellik başka ne derim Allahtan iyilik diliyor dersin. ---- 10.11.1966 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ --------------------------------------------- GÜZELLER GÜZELİ Güzelleri çok bol güzel ellerde Güzeller güzeli bir güzel gördüm, Eş değerde güzel güzel güllerde Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Salını salını gider yoluna Hayran oldum ağzındaki diline Nasıl hizmet etmiş selvi boyuna Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Kalem gibi ne incecik kaşları Mercan gibi çok ufacık dişleri Layık sana kıraliçe taçları Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Kemere gelmeyen ince beli var Konuştukça baldan tatlı dili var Açılmamış bir çift gonca gülü var Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Soramadım nere gider yolları Parmakları narin beyaz elleri Salınıyor selvi gibi boyları Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Selam verdim dalgın idi almadı Sual sordum cevap verip durmadı Tebessüm eyledi bir şey demedi Güzeller güzeli bir güzel gördüm. İSMAİL YILMAZ da güzeli bilir Güzeller katına güzeller gelir Selvi boylu selvi gibi sallanır Güzeller güzeli bir güzel gördüm. ---- 12.04.1948 - İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ --------------------------------------------------- ÖĞLEDEN UĞRADIM BEN BİR PINARA Öğleden uğradım ben bir pınara Seyir ettim gelen iki turnaya, Gökten inmiş sanki ay ile güneş Gözler kamaşıyor ona bakmaya. Allahtan mı sürme sürmüş gözleri Gürün elmasına benzer yüzleri Hak nasip etse de görse bizleri Utanırım her gün yâra varmaya. İncecik beli de usul boyları Sırmalanmış saçın bütün telleri Solmuş yetirdiği açan gülleri Yetişmez ellerim onu yolmaya. Açıktır gerdanı turnaya benzer Ağzındaki dili hurmaya benzer Evvel bahar gelse yetişse yazlar Ben de gitsem onlar ile kazmaya. Kaleme benziyor siyah kaşların İnciye misaldir beyaz dişlerin Kadir mevlam güzel olur işlerin Aramıza nazar gözler girmeye. İsminiz anlamlı sabırlı olmak Hiçbir şey değilmiş derdinden ölmek Nasib değil bize dünyadan gülmek Kavuşmamız ahir zaman kalmaya. Kadir mevlam seni öğmüş yaratmış Siyah zülfün tel tel etmiş uzatmış İSMAİL YILMAZ’da seni met etmiş Söylediği sözler güce gitmeye. ---- 15.03.1948 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ --------------------------------------------------- HOCAM Arzedeyim şimdi hali ahvali Kimi ağlar kimi gülüyor hocam, Kimi gaddar olmuş kimi zavallı Kimi inim inim inliyor hocam. Kimisi yaramaz, kimi kumarbaz Kimi zina yapar, kimi beynamaz Kimisi haramı yemekle doymaz Bu haller bizleri üzüyor hocam. Kimisi şaşırmış bilmez yolunu İçkiye kaptırmış kırmış kolunu Acımaz soldurmuş gonca gülünü Gül benzi açmadan soluyor hocam. Birçokları koşar servet peşine Bir kısmı oturur masa başına Utanmaz Allahtan bakmaz yaşına Nasihat kâr etmez oluyor hocam. İş zamanı gelir işine gitmez Ezanlar okunur dönüpte bakmaz Hakkın rahmetinden nasibin almaz Allahtan hidayet bekliyor hocam. İSMAİL YILMAZ’ı kötülük üzer Kötüye bakarak iyiler bezer İnsan iyi olsa kötüyü ezer Benim gibi herkes biliyor hıcam. ---- 21.10.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ. …………………………………………… |