İSLAHİYELİ OZAN İSMAİL YILMAZ - 4İSLAHİYELİ OZAN İSMAİL YILMAZ - 4 İSLAHİYELİ OZAN İSMAİL YILMAZ - 4 İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ Ozanımız İslahiye’li Ozan İsmail YILMAZ; 1920 yılında Gaziantep’in İslahiye ilçesinin Kozdere (İntilli) köyünde doğdu. 3 yaşında iken babası Çete Reisi Göv Mehmet Çavuş Gavur Dağlarının Kanlı Geçit, Kızıldere mevkiinde Fransızlarla yapılan bir çatışma esnasında iki akrabası ile birlikte şehit düşünce öksüz kalır. Kendinden iki yaş küçük kardeşi Ahmet’le birlikte dedesi ve amcaları tarafından büyütülür. Askere gider gelir ve evlenir. İlk eşinde 4 çocuk babası olur. İlk eşi vefat edince ikinci evliliğini yapar 5 çocuk da ikinci eşinden olmak üzere 9 evlat babası olur. Devlet Demir Yollarında memur olur. 54 yaşında vazife başında 54 yaşında bir kalp Krizi sonunda vefat eder. Mezarı İslahiye’nin Kozdere Köyündeki Göztepe mezarlığındadır. Gençlik yıllarında başladığı şiir ve hikaye söylemeye ve yazmaya ölümüne kadar devam eder. Şiirleri Bazı dergi ve gazetelerde yayınlanır. “Şakkışefe” ve “Toros Seyahatı” isimli basılı iki şiir kitabı bulunmaktadır. Hayatı ve şiirleri pek çok Edebiyat öğrencileri ve Öğretim Üyeleri tarafından Tez konusu olarak işlenmiş ve hazırlanmıştır. İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ’ın oğludur. HOCAM - 1 Arzedeyim şimdi hali ahvali Kimi ağlar kimi gülüyor hocam, Kimi gaddar olmuş kimi zavallı Kimi inim inim inliyor hocam. Kimisi yaramaz, kimi kumarbaz Kimi zina yapar, kimi beynamaz Kimisi haramı yemekle doymaz Bu haller bizleri üzüyor hocam. Kimisi şaşırmış bilmez yolunu İçkiye kaptırmış kırmış kolunu Acımaz soldurmuş gonca gülünü Gül benzi açmadan soluyor hocam. Birçokları koşar servet peşine Bir kısmı oturur masa başına Utanmaz Allah’tan bakmaz yaşına Nasihat kâr etmez oluyor hocam. İş zamanı gelir işine gitmez Ezanlar okunur dönüpte bakmaz Hakkın rahmetinden nasibin almaz Allahtan hidayet bekliyor hocam. İSMAİL YILMAZ’ı kötülük üzer Kötüye bakarak iyiler bezer İnsan iyi olsa kötüyü ezer Benim gibi herkes biliyor hıcam. ---- 21.10.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ - İslahiye --------------------------------------------------- HOCAM – 2 Hocalar doğruyu söyler bilirim Haksızlar önlere çıkıyor hocam, Suçsuz suspus olur ağlar görürüm Namertler yüksekte bakıyor hocam. Her cins bacağından kendi asılır Bir an gelir ceman mizan kurulur Ne yaptınsa tek tek hesap sorulur Zalime, mazluma, soruyor hocam. Bölük bölük insan orda olacak Günahı olanlar nara yanacak Cömertler cennete önce girecek Müjdeyi buradan veriyor hocam. Dünya aldatıyor bütün alemi İnsanlar söylüyor birçok yalanı Elinizde mevcut Allah kelamı Çekinmeden halka söylüyor hocam. Elinde mikrofon vaaz eylersin Kendin söyler ancak kendin dinlersin Bu facia nedir diye söylersin Ulu orta laflar derliyor hocam. Haklılık önünde elini bağlar Dili lâl olsa da doğruyu söyler Gönül bahçesinde gönlünü eğler YILMAZ’a darılma ağlıyor hocam. ---- 21.10.1973 – Fevzipaşa / İslshiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------- TÜRKOĞLU Gelin toplanalın edelim sohbet Durmadan halini bilsin Türkoğlu, Bilen bilmeyene eylesin hitap Bu bir fazifedir densin Türkoğlu. Bakınız etrafa neler oluyor Kardeşler kardeşi nasıl vuruyor Analar babalar feryat ediyor Bu acı, bu feryat dinsin Türkoğlu. Türklüğe yakışmaz yapılan işler Millet afetmezdir büyüktür suçlar İnine çekilmiş öğreten başlar Beddua onlara olsun Türkoğlu. O başları bulup derhal ezmeli Dökülen kanını kazıp atmalı O şanlı tarihe kara yazmalı Geleceğe ibret kalsın Türkoğlu. Su bulandı balık çıktı yüzüne Görünmüyor vatan, millet gözüne Kimsecikler gitmez artık izine Aldanmış halini görsün Türkoğlu. Bizim uyanıktır şanlı ordumuz Kükredi askerler gitti derdimiz Selamete çıkar artık yurdumuz Huzur güven işte desin Türkoğlu. Bu toprak bizimdir düşman kahrolsun İhanet yapanlar durmasın ölsün Bu vatan sevene emanet olsun Vatan şehit, gazi dolsun Türkoğlu. Biz kızarsak kimse başa çıkamaz Sığınscak yere dahi kaçamaz Bu vatan bizimdir düşman yaşamaz Haini vatandan sürsün Türkoğlu. Ortasyada geldik burayı bulduk Turan yurtlarını burada kurduk Türk islamı sevdik şerefli olduk Anadoluyu yurt bilsin Türkoğlu. İSMAİL YILMAZ der hiç korkum yoktur Türk ve İslam bilki bir çelik oktur Türk İslam koruyan Cenabı Haktır Türk İslam sentezi olsun Türkoğlu. ---- 08.02.1974 – Fevzipaşa / İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ FEVZİPAŞA Fevzipaşa derler bizim yerimiz Nice beyler gelmiş geçmiş burada, Ne ağamız belli ne de beyimiz Etiket kaybolmuş bilmem nerede. Yabancıya düşkün halkın yerlisi Dedikodu yapmaz asla birisi Yardıma koşarlar genci yaşlısı Fakir gelir zengin gider burada. Bilmem nerde geldi burayı buldu Kötüler dadandı otöle doldu Tek otöldü pislik yuvası oldu Bu pisliği kovan insan nerede. Ey vatandaş gelin hep bir olalım En mühüm konuyu ele alalım Hana inen kervancıyı görelim Kervanını çeksin gitsin burada. Dinleyin vatandaş sözüm dinleyin Ben az söyleyim de siz çok anlayın Eller açın hakka dua eyleyin Fuhuşat yuvası kalksın burada. Ötele çıkanın sayısı bitmez Birisi gelmeden öbürü gitmez Büyükler küçüğe ayıptır demez Büyükler kendini bilmez burada. Pencerede baksan gelir karşına Küçük büyük kimse bakmaz yaşına Çoğunun beyazlık düşmüş başına Utanma perdesi kalkmış burada. Sayamazsın hana giren çıkanı Kolkola tutuşup nara atanı Pulu altın diye halka satanı Zavallı milleti soyar burada. Şair olan korkmaz gördüğün yazar Her şey aşıkardır kurulmuş Pazar Bu rezalet bizi gayet çok üzer Buna dur diyecek amir nerede. İSMAİL YILMAZ söz burada dolsun Gücenmeyin bana kötüler solsun Fotörlü beylere çok selan olsun Neme lazım demek olmaz burada. ---- 26.08.1970 – Fevzipaşa / İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ MÜBAREK NAMAZ Gelelim namazın ne olduğuna Önce farz olmuştur ve sünnettir O, İslama buyruktur Allah’tan yine İmanı kurtaran ibadettir O. Farz olmuş islama Namazdır aslı Sünneti saniye onunla süslü Kılmayan gafiller kapkara sisli Cenabı Allah’tan belağattır O. Namaz hidayetin din düsturudur Namaz yaradanın bize nurudur Kalplerin huzuru ve sürürudur Cennete girmeye icazettir O. Hepisi duadır Cenabı Hakka İlahi şuadır temiz ahlaka Nedir aykırıda menfi alaka Sanmaki bir örftür bir adettir O. Sanki bir yezitten sanki betersin Taze dimağlara neler söylersin Kılmazsın kılana gerici dersin İslama en büyük hakarettir O. Kalemler kifayet etmez tarife Tarife ne hacet gerçi arife Beynamaz kâfire, Yezit herife Ne söylesen boştur cenabettir O. Namaz cennete yol ruha gıdadır Kulaktan Allah’a giden nidadır Ezansa Bilal’ce en hoş sedadır İslamca en kutsal ilanettir O. Namaz ki, müminin bir miracıdır Ruhunun gıdası ve baş tacıdır Nefsin en müessir bir ilacıdır Bir çok günahlara kefarettir O. Namaz’da temizlik huzur bulunur Güzel davranışlar kat kat dürülür Yüce makamlarda daim bilinir İnsanlar ruhunda seranettir O. Şükreder Allah’a İSMAİL YILMAZ Halk oluş gayesi fikirdir namaz Müminin beş vakit zikridir namaz Kemale ermeye alamettir O. ---- 15.11.1973 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye -------------------------------------------------------- OĞLUM MEHMET Ey benim sevgili gözümün nuru Dinle hakikatı söyleyim evlat, Faniden çileyi bakiden narı Herkes yaptığını çekecek evlat. Bu çekilen çile birgün bitecek Derdi sunan deva bulup verecek Taktir ne imişse öyle olacak Bizim inancımız sürecek evlat. Babanın yaptığı evlata yeter Saygınız babanın önlünde biter Çok ileri gitme bu kadar yeter Yaptığım işi hoş görecek evlat. Tuttuğum yapraklar elime geldi Bahçemdeki güllr sarardı soldu Dostlarım ağladı düşmanlar güldü Felek böyle kalem yazacak evlat. Çok kişiler benden akıl alırdı Etrafıma birçok insan gelirdi Sözüm sohbetimi herkes bilirdi Bilmeyenler bunu bilecek evlat. Haksız insan için doğru bir sözdür Konuşması elbet bence çok azdır Evvel bahar geldi arkası yazdır İnşallah güzel gün verecek evlat. Baba saygısını bilenlerdeniz Az çok ileriyi görenlerdniz Evladın peşine gidenlerdeniz Ah çeken iyi gün görecek evlat. Sevginiz bakidir bilmek gerekir Kötü fikri kalpten silmek gerekir Babayı her zaman sevmek grekir Basit işler birgün bitecek evlat. İsmail Hakkı’yı sevdim ezelden Oğlumun oğlunu uzatma benden Babanın dileği sadece senden Son bir sözün sana denecek evlat. İSMAİL YILMAZ der bu kadar yetsin Evlat sevgisini bir daha tatsın Özleyen gözleri şefkatla öpsün Sevginiz kalbimde sürecek evlat. ---- 08.02.1974 – Fevzipaşa / İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ----------------------------------------------------- İSTER MİSİN? Milletin yurdun örfün tarumar ister misin? Miden ac, üstün açık dolaşmak ister misin? Etrafında kol gezsin edepsizler caniler Yıkılmış minareler camiler ister misin? Kalblerinden kazsınlar imanını gençliğin Hunharca kanını da akıtsın ister misin? Kalmasın hiçbir izin ne eserin ne yadın Türk adın tarihlerde silinsin ister misin? Turanı kurmak için bu kadar uğraş niye Kızılelma rüyası son bulsun ister misin? Ehlisalip düşünür islamı silmek için Haçlı seferlerinin hortlasın ister misin? Esaret çeke çeke harap olsun vicdanın Kıpkızıl leke olsun tarihin ister misin? Gafletin hâlâ sona ermeyecek mi? Heyhat! Kan kusan çile çeken bir hayat ister misin? Uyan silkin sel gibi şerefli mazine bak Geçmişle geleceğe hakaret ister misin? Var yok kalmak arası sıfır olsun darası Varlığın yok olmayı dünyadan ister misin? Türk islam için çalış YILMAZ der sözüme bak Ötükenden bu yana unutmak ister misin? İslamiyet simandan okunsun yaprak yaprak Türk İslam sentezinin çöküşün ister misin? ---- 25.01.1974 – Fevzipaşa / İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------- EFTAL BUYURMUŞ Resulü ekremin dinle sözünü Hatun kişi için şöyle buyurmuş, Bir içim su vermiş tutmuş sözünü Bir yıl oruçtan da eftal buyurmuş. Beyinin sözünü dinleyen kadın Peşin ahireti almıştır satın Dikkat et sözünde hiç çıkma sakın Her şeyden ileri eftal buyurmuş. Bütün akrabaya merhamet etse Namazını kılıp orucun tutsa Beyinin kazancın tutup saklasa Bütün ibadetten eftal buyurmuş. Çocuğuna güzel terbiye veren Yuvayı koruyup kanadın geren Her şeyden eşini üstün de gören Yüce katlardan da eftal buyurmuş. Konuştuk bey ile bayan hakkından Sual edilecek huzur mahşerden Birincisi namaz öbürü iman Üçüncü eş hakkı eftal buyurmuş. İSMAİL YILMAZ der bunu yapanın Namazını kılıp oruç tutanın Uymayıp nefsine mahrem olanın Cennete gitmeye eftal buyurmuş. ---- 03.10.1959 – Gaziantep İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ----------------------------------------------- PARA - 1 Bu dünyaya hükümdarsın Şimşekleri çaktır para, Bulamayan zavallıya Aval aval baktır para. Gücün meta var ölçülür İnsan para pul küçülür Bazan boşu boş yücelir Haramcıda çoktur para. Yüksek durur el yetişmez Açık gözle dostluk bitmez Fakirlere hiç görünmez Uğrasa da oktur para. Yetimleri güldürürsen Cömertliğin bildirirsen Nefsini tam öldürürsen Aclık değil dokluk para. Gücenmeyin dostlar bana Geçer daim ön plana Yardımcıdır tüm yalana Adaletin yoktur para. Yapma zalim yapma bize İyilikle yanımıza Gel gir bizim emrimize Hünerlerin çoktur para. Yücelere erdirirsin Keseleri doldurursun İnsanları güldürürsün Çok kuvvetli şoktur para. İSMAİL YILMAZ der sözüm Kararmıştır ona özüm Güldürmedi birgün yüzüm Kazanırsan haktır para. ---- 12.12.1973 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ---------------------------------------------------------- ÇAĞIRIRIM SENİ YARAP Gece gündüz yalvarırım Çağırırım seni yarap, Seher vakti uyanırım Çağırırım seni yarap. Önder söyler hiç durmadan O ten candan ayrılmadan Fani dünya güç göçmeden Çağırırım seni yarap. Seher vaktin çalıştırsan Hem rüyadan görüştürsen Muradıma kavuştursan Çağırırım seni yarap. Dertlilere deva veren Hastalara şifa veren Akılsıza akıl veren Çağırırım seni yarap. Bu dünyanın sonu yalan İnsan göçer olur viran Ezraildir canlar alan Çağırırım seni yarap. İSMAİL YILMAZ fermanı Allah’a eyler amanı Bulmuşuz göçmek zamanı Çağırırım seni yarap. ---- 15.05.1949 - İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ KULDAN EYLEME Defin etmek için kazarlar kabir Günleri boş geçmiş kuldan eyleme, Sualler sorarlar Münkür ve Nakir Dilleri tutulan kuldan eyleme. Cevap vermez isen eğer suale Gelir ora hemen bir ifrit sima İşitmez kulağı vicdan arama Onu gören kullarından eyleme. Çalışmalı her an hakkı bulmalı Muhammet’in o yolunda solmalı Cennete gitmeye iman olmalı İmandan, Kurandan uzak eyleme. Bilmemki halimiz ya nasıl olur Kurulmuş terazi hesap sorulur Sünnet işledinse şefaat olur Yarap şefaatten mahrum eyleme. Tutmamış orucu kötülük bitmiş Yetim kul hakkını korkmadan yemiş O kullara azap muhakkak demiş Yarap o kullara taraf eyleme. İSMAİL YILMAZ’ım hiç bilmem inat Cehennem üstüne kurulmuş sırat Geçmek için elden olacak berat Yarap bizi başka kuldan eyleme. ---- 12.12.1973 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ PARA – 2 Dertlilere deva verir Para para daim para, Hastalara şifa verir Para para daim para. Sevdirmiştir kendisini Söyleyim en doğrusunu Yaşattırır yuvasını Para para daim para. Fukaranın hakkın verir Hasenetin hayrın bilir İyi amel yapmış olur Para para daim para. Batıl inanç an bağlanan Doğru değil hep de yalan Onunla her işi sanan Para para daim para. Mazlumları haksız yeren Zalimleri haklı gören Zavallıyı mahkum eden Para para daim para. Yapmadığı hiç iş yoktur Hayırından şerri çoktur Sapladığı kalbe oktur Para para daim para. Kızı anadan ayırtan Mümin olanı darıltan Münafıkları bağırtan Para para daim para. İSMAİL YILMAZ’ı bulsun Boş olan keseye dolsun Karnı açları doyursun Para para daim para. ---- 12.12.1973 - İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ----------------------------------------------------- 1946 SEÇİM HAKKINDA Dinleyin vatandaş diyeceğim var Şu dağlar yerinden ayrılır birgün, Gelenler gidiyor göster nesi var Sende onlar gibi gidersin bir gün. Doğruyu bırakma hakkı seversen Sandalya kapayım diye eversen Bir mevkiye fırsat düşer kanarsan Emanettir gelir geçerde bir gün. Dokuz kırk altıda düştük bir işe Çoluk, çocuk hepsi geçti savaşa Verilen emekler hep gitti boşa İnsanlar dövüldü, kovuldu o gün. Köylerden köylere kaymakam koştu Bütün ağalara paralar saçtı Zengin fakir demez şerle görüştü Nice bin tuzaklar kuruldu o gün. Binlerce kişiler ağladı durdu Görülmedik nahoş gizem iş oldu İkinci bir seçim çabucak geldi Onlarda murada erdiler o gün. Ben bir köylü iken ya nasıl koştum Yeni parti için özden çalıştım En kıymetli arkadaşla bozuştum Baltayı dizime vurmuştum o gün. Vaatler çok idi sıra gelmedi Bize kadar hiç emirler kalmadı Zengin güldü fukaralar gülmedi Beyhude çalıştık yorulduk o gün. Şalvarı ayakta dizi yamalı Gömleği yok alttan üstü abalı Kazançlardan bir bir verem haberi Halleri arz etmek isterim bu gün. Çifçiler traktör hemen çektiler Tohum alıp dağa taşa saçtılar Bankaları zenginlere açtılar Bu haktanda mahrum edildik bu gün. Emri haktır bunlar tam inanmalı Biraz da fakiri ele almalı Bu işlere acil çare bulmalı Yoksulluktan neler çekilir bu gün. Yapılmalı fakirlerin işleri Bilinmiyor ne çok imiş suçları Çalışarak ödenmiyor borçları Üç liradan azdır kazancı bu gün. Biz Türk Milletiyiz sahipsiniz siz Ucuzdur yevmiye ne yapmalı biz Kazanç çok az ayda ay tamam otuz Her meta pahalı yetmiyor bu gün. Şehit olmuş babam ben çocuk iken Üç buçuk yaşında çok küçük iken Günler, aylar vızıl vızıl geçerken Çalışacak çağa gelmiştim bir gün. Kendim bir amele demir yolunda Vezife on iki saat her günde Telefoncuyumda memnunum onda Eğerki hakkımı verseler bu gün. Beş senedir çalışırım bu işde Tövbem kabul olsa yapılan suçta Üçyüz otuz altı tevellüt yaşta Emeksiz olarak kovarlar bir gün. Doğru çalışanı sevecek haktır Derdi dinleyecek hiç amir yoktur Hak bilmez vicdansız bakanlar çoktur Elli dört seçimi bulsaydık bir gün. Dokuz elli iki meclis kuruldu İşçilere Pazar hakkı verildi Üç ay devam etti o da kesildi Tarihi unuttum bilmiyom ne gün. Üş ayda yazıldı hem altı Pazar Ettik hem faide görmedik zarar Hesap etti kesti hep teker teker İyi bir darbeyi gösterdi o gün. Her ayda vermişti altışar lira Yekun teşkil etti tuttu çok para Hep birden kestiler olmadı çare Esnaflar yakaya sarıldı o gün. Para lazım oldu bankaya vardım Tarlam yoktur diye geri kovuldum Üçyüz bin liradan mahrum edildim Ben bir vatandaşım sayıda bu gün. Adım İSMAİL dir soy adım YILMAZ Söyledim künyemi söylemek olmaz Yalandır bu dünya kimseye kalmaz Haklıyı haksızı ararlar bir gün. ---- 01.03.1953 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ---------------------------------------------------- SEÇİM HAKKINDA – 2 Tanınmıştır sana çok büyük bir hak Vijdandan kusuru yapma vatandaş, O nasıl bakmışsa sende öyle bak Yakanı eline verme vatandaş. Düşün iyi düşün geldi zamanı Çıkarları için eyler amanı Kahvede sokakta verir selamı Reylerine, sana değil vatandaş. Bu mühim fazife verildi sana Menfaatın için gitme bir yana Allahına güven sarıl vijdana Teslim et hakkını böyle vatandaş. Kime verirsen ver reyinden hürsün Yerine kullan ki vatanın gülsün Doğru çalışmayan dersini alsın Ders verecek sensin ona vatandaş. Sırası gelmiştir bekliyor seni Doğru davranmanın geldi zamanı Bir çokları tehdit ederler seni Özün sözün doğru olsun vatandaş. Şahıs kastetmiyom mühimdir bu iş Doğruyu seçmeye durmadan çalış Yanılırsan eğer olursun yılış Vazifene dikkat eyle vatandaş. Bir zaman var idi bilmezdik bunu Göremezdik sağı, solu ve önü Anayasa verdi seçim hakkını Bu hakkı yerine getir vatandaş. Kaç aday var ise hepisi bizim Ortaya aittir bu benim sözüm Uykudan uyansın uyuyan gözün Son pişmanlık para etmez vatandaş. Türklüğe sevgiyi verirse önem Doğruyu destekle kutludur dönem İstikbak elinde işlesin yöntem Türklüğün yolunu açsın vatandaş. İSMAİL YILMAZ der burda büyüdük Bir çoğunu gördük duyduk öğrendik İyiyi kötüyü elbet belledik Reyin doğruluktan olsun vatandaş. ---- 12.09.1965 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ---------------------------------------------------- NURİ TEPE’YE Bir arzuhal yazdım Nuri TEPE’ye Acep kendisini buldu mu dersin? Benzer yanakları sanki yafaya Gül gibi yanağı soldu mu dersin? Besmele ile de aldım kalemi Bilip bilmez yazdım akla geleni İki defa ettim size selamı Bilmemki selamım buldu mu dersin? Biri mektup biri teprik yazmıştım Muhabbet sohbetin meftun olmuştum Bütün vasıfları sizden bulmuştum Senin gönlün bizi sevdi mi dersin? Mehmet Güven dedik güvenilmez mi? Yalan yoktur ondan inanılmaz mı? Başka birkaç ceza versek olmaz mı? Daha büyük ceza gördü mü dersin? Yeni imam gelmiş gidip görmedim Kısmet olup bir gün kursa varmadım O zatın feyzinden hisse almadım Bilmem ki durumu sezdi mi dersin? Osman Hoca bazen gelir yanıma Bekarlık tak etti derde canıma Kısmetimde varsa gelir önüme Bahta kara yazı yazdı mı dersin? Isparta’da Soğukkuyu’ya geldin Aldım bu haberi çok memnun kaldım Bu gece sizleri rüyamda gördüm Rüyalarım sizi gördü mü dersin? Olgunu severim sevmem hamını Can feda edersek o da canını Temmuzda gelirim bekle ayını Dostluğa dostluklar doldumu dersin. Isparta’da açar ıtırlı güller Gülleri topluyor çok nazik eller Gül dalından öten bülbülü dinler Gül suyu gül benzi buldu mu dersin? İSMAİL YILMAZ der dostluk bilinir Dostun mertse dost uğruna ölünür Mürşit Fizandaysa gidip görülür Yoksa bunca dostluk öldü mü dersin? ---- 15.12.1966 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ---------------------------------------------------- SEVGİLİ ANADOLUM Yıllarca da kakbimde yaşadıkça yaşadın Severekde bağrıma basmışım anadolum, Servetimi canımı daim sana adadım Herşeyim sana feda sevgili anadolum. Kıratında şahlandı yüzyıllar daha önce Kızılırmak Sakarya Seyhan Ceyhan ve dicle Fırat’ınca aktı kan Türk’e zafer deyince Coştukca coştun her an Kıratla anadolum. Göz yaşlarım iznikte Kars’da Van’da toplandı Yüce imanlı göksüm kabardıkça kabardı Allah allah deyince kafirlerde geberdi Benim asıl vazifem sevgili Anadolum. Ortaasyadan önce kutlu çıkış başladı Nice kaleler sustu kolum bura uzandı Bilalca minareler arşa seda dayandı Seni yüce imanla zabtettim Anadolum. Anadolu türklere kutsal yurt oldu şükür Mezarlarımız burda türbelerimizle yatır Şehitlerin kanları şaadetli var hatır Dedelerimin yurdu vatanım Anadolu. İSMAİL YILMAZ seni sevdi yurt dedi durdu Bu vatan atamızın kanlarıyla yuğruldu Göksümde imanımla coştu kükredi durdu Maglup oldu düşmanlar üstünde anadolum. ---- 29.10.1973 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye --------------------------------------------------------- MUHAMMET MUSTAFA (C.C.) Dünyanın son peygamberi Muhammet Mustafa Yarap, Bizlerin son Peygamberi Muhammet Mustafa Yarap. Kimsenin olamaz emri Her emrine dedi belli Ahirzaman Peygamberi Muhammet Mustafa Yarap. Muhammet Mahmut Ahmet’in Odur senin hem resulün En son gelen Peygamberin Muhammet Mustafa Yarap. İhya etti niceleri Okur kuran heceleri Her an sevdi ümmetleri Muhammet Mustafa Yarap. Gece gündüz yalvarana Kavuştur Allah yarana Selavat çok söylet bana Muhammet Mustafa Yarap. İSMAİL YILMAZ ah nide Hak yoluna durmaz gide Bizleri tam ümmet ede Muhammet Mustafa Yarap. ---- 25.05.1949 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ 19 MAYIS BAYRAMI Ondokuz mayıstır bayramı bu gün Yediden yetmişe yapsın bayramı, Atanın yaptığı işlerle öğün Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Herkes bilsin, sevsin olsun hayranı Sevinçle hepiniz edin seyranı Bizleri yıkamaz düşman ceryanı Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Ondokuz mayıslar neler söylüyor Bu gençliği şeref şanla besliyor Bayramlar yaptıkça düşman inliyor Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Atayla Samsun’a varıldı o gün Gençliğe hediye edildi o gün Ondokuz Mayıstır şerefli bir gün Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Ondokuz Mayısta neler olmuştur Türk milleti şaha kalkmış, coşmuştur Düşmanı kovmaya adım atmıştır Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Biz Türk Milletiyiz her şey biliriz Atanın izinden durmaz yürürüz Vatan için hep beraber ölürüz Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. Ondokuz Mayıslar hitap ediyor Gelin gençlik gelin sizi diliyor Ata kulak vermiş sizi dinliyor Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. İSMAİL YILMAZ der önem taşıyor Düşmanların aklı hâlâ şaşıyor Atamızın ruhu daim yaşıyor Kutlansın ondokuz mayıs bayramı. ---- 19.05.1974 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ RAMAZANI ŞERİF Güzel günü bekledik şükür kavuşturana Gül dalında açıldı şükür gül açtırana. Ne mutluki bu günler bize huzur getirdi Husumetler yokluklar dostluk geldi bitirdi. Kavuştuk sana tekrar çok şükür rabbımıza Seni sevmek yakışır Müslüman şanımıza. Yurdumuzun bahtına bir güneş gibi doğdun Gönlümüzün tahtına hoş geldin sefa geldin. Ne şereftir bu bize çünkü teşrif eyledin Bütü Müslümanlara cenneti müjdeledin. İlahi hazzın ile kalbler gider felaha Sana doğru koşanlar yaklaşıyor Allaha. Sen gelince kalmaz da ruhlardaki gam keder Teşrifinle insanlar şükreder bayram eder. Gül dalında bülbüller aşkınla coşup şakır Sana yaklaşan kişi Allah’ına yaklaşır. Hoş geldin sefa geldin onbir ayın sultanı Hoş geldin sefa geldin gönüllerin dermanı. İSMAİL YILMAZ sana kavuşmakla sevinir Senle birlik olunca övünür hep övünür. ---- 13.11.1969 – İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------ HER İŞİN ÖNÜNDE Her işin önünde Allah diyelim Allah demeyince felah bulunmaz, Her zaman allaha niyaz edelim İstemezsen haktan bir şey verilmez. Hak rızası için çalışan kişi Tamam olur daim hep onun işi Cemalin görmektir onun savaşı Amel olmaz ise cemal görülmez. Kuvvet ve kutretin özü Allahtır Mahfiret sahibi rahmeti çoktur Emrini yapana azabı yoktur Emri ferman onun sual sorulmaz. Af edici Allah ümidin kesme Ver zekatı hesap sorulmaz sanma Kıl namaz tut oruç şeytana uyma Ölüm vardır fakat ömür bilinmez. Kork Allahtan çekin daim nebide İstersen cenneti çıkma emrinde Duydun mu bir anlık geçen ömründe Yalandır bu dünya meyil edilmez. İSMAİL YILMAZ af diliyor sende İstiyor Allahın hidayetinde Yüzü kara kulun neyleyim bende Dünya sevmek ile sana erilmez. ---- 21.03.1949 – İskenderun İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ----------------------------------------------------- GÜZELLER GÜZELİ Güzelleri nice güzel ellerde Güzeller güzeli bir güzel gördüm, Eş değerde güzelliği güllerde Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Salını salını gider yoluna Hayran oldum ağzındaki diline Nasıl hizmet etmiş selvi boyuna Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Kalem gibi ne incecik kaşları Mercan gibi çok incecik dişleri Layık sana kraliçe taçları Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Kemere gelmeyen ince beli var Konuştukça balda tatlı dili var Açılmamış bir çift gönca gülü var Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Soramadım nere gider yolları Parmakları narin ince dilleri Selvi gibi sallanıyor boyları Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Selam verdim dalgın idi almadı Sual sordum hiçbir cevap vermedi Tebessüm eyledi bir şey demedi Güzeller güzeli bir güzel gördüm. Çok nazik konuşur bazen lâl olur Serpilir gülleri ıtır dal olur Davetli bakışı sanki bal olur Güzeller güzeli bir güzel gördüm. İSMAİL YILMAZ da güzeli bilir Güzeller katına güzeller gelir Selvi boylu selvi gibi sallanır Güzeller güzeli bir güzel gördüm. ---- 12.04.1938 – Akçınar/İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------------------- BİR DOKTOR HANIMA Gelin dostum gelin edelim sohbet Sevilmek istersen gel yavaş yavaş, İsterim ebedi olmayı ahbab Citdiliğe doğru gel yavaş yavaş. Gün Pazar günüydü olmuştum melal Görünce sandım ki kameri hilal Kesildi tâkatım kalmadı mecal Dermanı dizlere kıl yavaş yavaş. Mert olan mertliği böyle bildirir Düşmanı ağlatır dostu güldürür İmarsız bahçeler gülü soldurur Solmadan imarın bil yavaş yavaş. Tahsili görenler güzel de olur Tertemiz saflığı yüzüne vurur Gönül dostlukları güler yüz bulur Güzelliği söyler dil yavaş yavaş. Bu güzellik haktan verilmiş sana Gözlerin eladır kaşların kara Hiç kıymet vermiyor yoka ve vara Serpilsin yoluna gül yavaş yavaş. Uzunca boyludur görmeğe değer Elindeki işi durmadan örer Sözü ve sohbeti dünyayı değer Bu sözden nasibin al yavaş yavaş. Buyurun denildi oturduk tamam Çaylar içecekler edildi ikram Neşemiz çok hoştu sanılır bayram Sevinci ortamda bul yavaş yavaş. Misafirdik o an durup dinlendik Her ne sorulduysa cevap eyledik Suçlu değil idik eller bağladık Nemlenen gözleri sil yavaş yavaş. İsmini bilirim fakat söylenmez Sever mi sevmez mi o da bilinmez Ağlatır göreni insaf eylemez Biraz da beriye gel yavaş yavaş. İSMAİL YILMAZ der payıdar olsun Açıklanmasın söz kapalı kalsın Seven sevilenle murada ersin Bizlere yardımcı ol yavaş yavaş. ---- 03.06.1969 – Gaziantep İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye ------------------------------------------ BİR GÜZEL GÖRDÜM Dolaşıp gezerken bizim ellerde Eşi görülmemiş bir güzel gördüm, Bundan böyle gezsin ismin gönlümde Övülmeye layık bir güzel gördüm. Saçları taramış omuz üstüne Allah bağışlasın seni ismime Bizleri ezmekten senin kastin ne Akıllar şaşırtan bir güzel gördüm. Sürmelmiş Sultan melül gözleri Bahardan sonra da gelir yazları Gördüm kırılıyor nazik dizleri İnsanı çökerten bir güzel gördüm. Elma gibi kızarıyor yanağı Burmalara layık nazik bileği Ne kadar zariftir allı dudağı Yakarak kızartan bir güzel gördüm. Halini arz edip söze başladı Gözlerinden akan yaşı sakladı Sanki yüreğime hançer sapladı Yürekten acıtan bir güzel gördüm. Oturdu karşıma derdin döküyor Konuşunca sanki yürek yakıyor Eğmiş güzel başın yere bakıyor Yüreği dağlatan bir güzel gördüm. Dedi emmioğlu derdim ağırdır İlaç kar eylemez yaram derindir Sabretmek selamet Allah kerimdir Hakikat anlatan bir güzel gördüm. Emmi kızı kabul ettim sözünü Sabret daim hakka bağla özünü Allah’ım güldürsün güzel yüzünü Ağlayıp ağlatan bir güzel gördüm. Yanaklarda iki zülüf sarkıyor On belikli saçlar sırta akıyor Gözleri melül da bana bakıyor Gönlünü uzatan bir güzel gördüm. İSMAİL YILMAZ’ım daim ağladı Güzelliği gördü destan söyledi Sevmeye söz verdi yemin eyledi Mertleri dost bilen bir güzel gördüm. ---- 12.04.1938 – Akçınar / İslahiye İslahiyeli Ozan İsmail YILMAZ – İslahiye İsmailoğlu mustafa YILMAZ – İstanbul. …………………………………………. |
Allahım yukarda herşeyi bilir
Haram yiyenlere bir tufan verir
Tekrar ağza gelsin yal hazmederken.