SEN
SEN
Tarif etmek istesem sana seni, Sen demek, aşk demek derim. Çünkü; aşk demek sen demektir. Ne seni aşktan, Ne de aşkı senden mümkün değil ayırmak. Tek meseledir, bu aşkı sana duyurmak. İnce ince yağan kar sensin derim. Kar sularıyla oluşan pınar sensin derim. Kısaca bahar sensin derim yaz sen. Bir kez üzülmesiyle üstüm çöken ayaz sen… Canımı canımdan alan da sen, Varlığıyla canıma can katan da sen. Ravzası sensin aşkın. İçmek isterim senden seni kana kana. Sen cansın çünkü bu cana. Senin için; Melekler hep sev der, şeytansa bırak. Sensin benim cana can diye bulduğum arayıp arayıp. Ben bırakmam seni asla, şeytana uyup. Asla ne bırakır bu gönül seni ne de vaz geçer. Ab-ı hayat olan bu aşkı Mahşere kadar hep içer. Çünkü; Nardan nura döndüren de sensin bu gönlü. Nurdan nara da. Senin gibisi yok cana can katanım, Ne sema, ne de karada. Aya güneş değince, Kendini güneş sanır ay. Sanki arkadaştır yıldızlarla içer çay. Ayın kendini güneş sandığı gibi, Ben de kendimi artık güneş sanırım. Bana bakanlar da nur sanır bendeki teni. Bu duruma elbette sebep sensin derim. İçimdeki aşk, hep sensin derim. Neyi yakarsa yaksın güneş. Hep küle döner. Ben içimdeki aşkla, ateşi yaktım ey yâr. Görülsün ateş nasıl güle döner. İşte, işte bu ateşi söndürecek tek nefes sensin. Çünkü, bu aşka mahpus ben, mahpes sensin. Sen, sen, sen….. Mustafa EROL 02. KASIM. 2015 Manavgat / Antalya |
Kalemin susmasın
______________________________________ Saygılar selamlar