UZAK
Sen bilmezsin uzaktaydın.
Ben kimsenin bakmadığı saatlerde fark edildim. Yarım yamalak sanırdım her şeyi, her şeyi kendimden saydığım gibi… Saatler adadım. Yokluk dedikleri yeri gördüm. Sen bilmezsin uzaktaydın. Kitaplar hep bir şeyler anlattı. Okumadım dinledim. Yalnız kalınca ağlardım bende ama gülmezdim! Çok hayal kaybettim. Seninle geçen ama bensiz yaşadığın. Çok kadın sevmedim. Ama severim sandığım çok sürtük tanıdım. Öyle tiksindim ki ağız dolusu küfür sandım. Eskiden serserilikten edinilmiş yaralarımı öperdin. Şimdi öptüğün yerler yara, asla bilmedin. Ben hiç anlatmadım, hep dinledim. Çok sustum sustukça susadım susadıkça içtim içtikçe seni andım. Sen bilmezsin, uzaktaydın. Aşk şiirlerini muhalif şairler okudum, sana başkaldırdım. Sana gelmek için bindiğim her gemiyi sen memleketten kaçıyorum sandın. Başka gemilere el salladın. Çok nöbet tuttum ben! Bir üç, üç beş… Çok gece geçirdim bekleyerek, sen gelmedin. Ben kimsenin geçmediği sokaklardan kovuldum. Yusuf un düştüğü kuyudan bir parça gömlekte çıktım. Çöplükleri eşeledim sırf bulabilmek için kendimi. Sen bilmezsin, uzaktaydın. Her Pazar sabahı seninle oturdum sofraya. Bilmezsin, annem çayı önce hep sana koyardı. Önce senin yumurtanı soyardı mesela. Ama babamın vahşi batı filmlerinden beraber sıkılırdık. Zaman geçer gider Çiçekler açar ölür. İnsan düşer kalkar. Sevgi biter aşk olur. Leyla hayır derse Leyla olur. Uzaktaydın. Bana Leyla, Leylana Mecnun oldun. Çöllerimiz kesiştiğin de yine gel. Ben bilmem ağustosu hep uzaktaydım. Yolun düşer için kanarsa eğer eylülüme yine gel. |