AL DUDAKLARIN
Yıl 1997 bir sonbahar mevsimiydi lisede okuyordum ilçede özel bir yurtta kalıyorduk bazen iki haftada bazen ayda bir geliyorduk köye yine bir cuma günü okuldan sonra köye gelmiştim o gece köyde bir degişik hava soluyordum fazla gecmeden dügün oldugunu anlamiştim ki haberde bizi buldu.. Kına gecesiydi karşımda sandalyede oturmuş başında duvagı sessizce olanları izliyordu görüyordu duvagin altindan gözleri beni ama konuşamiyordu sabah gidecekti belkide birdaha görüşwyecek konuşamayacaktik o anda sazımı tutuşturdular elime birşeyler söyle diye bastık sazxımızı bagrimiza bakalimki ne söylüyorduk geline..
AL DUDAKLARIN Kaldır duvagını son defa görem Yar kalem kaşların al dudakların Olmazmı sevdigim yarama sürem Melhemdir diyerek çal dudakların Sesime ses verir kayalar taşlar Sabaha sevdigim ayrılık başlar O kara gözleren dolmasın yaşlar Bogar hıckırıkla sel dudakların Sanmaki sevdamız saklı kalacak Yel vuracak irem bagın solacak Ben degil yabancı el koklayacak Elma yanakların gül dudakların Emanet ol kömür gözlüm Allaha Belkide görüşmek olmaz bir daha Son sözünü gelsin desin Emraha O şirin dillerin bal dudakların Aşık Emrah Aslan |