Gecenin Ahengi
Tutsaklık hızlı adımlarını bu gecede bana doğru atarken
Kaçmanın imkansızlığı gözümde gün gibi beliriyor Gecenin ahengine dalıp, hatıralarım dahi susarken Güneş yemin etmiş gibi gönül eline doğmuyor Ötelerden haber gelmez, hayaller tek tek batarken Karşımda duran fotoğrafın, fena ahvali anlıyor Ben konuşuyorum, o susuyor alem beni dinlerken O’na doğru bakarken sanki gözlerini saklıyor Suretini hatırlıyorum, sesin hafızamda kaybolurken Ne büyük gariplik, bu haller bir haberi veriyor Soluğum kesiliyor olmadık yerde, hızla yukarı çıkarken Küçük bir rüzgar, güçlü sandığım gövdemi yere çarpıyor Kalem, kağıt, gelmeyen Sen boşluğumu yoklarken Tarifine uygun kelimeler bir zamana sığmıyor Ben, senin rüyama girmediğin her geceye söverken Yine gelmiyorsun, ne acı ki ömür sürekli kısalıyor Ölüm, mekan tanımaz halde sonları yaşarken Sabır, içinde bulunduğun bir geleceği bekliyor Ben, sabrın verdiği cesaretle dakikaları sayarken Zaman, içinde bulunmadığım bir geleceği kolluyor |