NİL’E DÖNDÜM
Ben bir güzel sevdasından
Yandım yandım küle döndüm Kara dut’un gövdesinden Saz oldum da tele döndüm Sevda dolu, kupasında Köle oldum, kapısında Aşk dağının, tepesinde Kar savuran yele döndüm Saçlarına, çiçek taktım Hasret ile, yola baktım Sular gibi, coşup aktım Boz bulanık sele döndüm Ne yazık, bahtım gülmedi Kadrim, kıymetim bilmedi Başımda, saçım kalmadı Genç yaşımda kele döndüm Gelip, sevdamla tanışmaz Bir gün, vuslata yanaşmaz Sustu; daha da, konuşmaz Lâl olmuş bir dile döndüm Ben, ne ettim, bu zalıma Bakanlar, güler halıma Bülbül de, konmaz dalıma Solan ben bir güle döndüm Gülmedi talihim, bahtım Yâr’da kaldı, bütün ahtım Virandır, yıkıldı tahtım Kum deryası, çöle döndüm Bilemedim, bize n’oldu Gözlerim, yaş ilen doldu Kavuşmamız, hayal oldu Geçit vermez bele döndüm Sol yanımı, yakıyorum Gözümden yaş, döküyorum Bentlerimi, yıkıyorum Lüzumsuz’um Nil’e döndüm Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |