ölmüş olsam ne derdimBir gün; Mezar taşımı görürsen ‘ne idim, ne götürdüm’,sorarsan? ‘El haku müttekasur’ u, okursan Ölüm denen pehlivanca, sırlandım Yiyip içip gezdim, ölüm yok idi Bana değmeyen yılan, hak idi Zalim Zulmüne, alkışım çok idi Hakka cevap vermede, zorlandım Bir boğaza, boyun büktüm, el öptüm Mevki makam sahiplerine, taptım Fakiri, dilenciyi görünce ,öte kaçtım Yaşantım İnancıma uymadı, horlandım Yanlı fetva buldum, helal harama ‘Darul harp’ dedim, kanayan yarama Allah İnsanı üçe bölmüş; Biz bine Kimliksizce batıyla oynaşıp; Kirlendim Dünyanın zevki sefasına; Sarhoş idim Ölümü düşününce ayıldım, uzun sürse? Ölmeden ölmüş gibi, bir hoş oldum Yazık bana; Ne utandım ,nede arlandım Eğer ölmüş olsam, Rabbim soracak, niye Kerkük, Karabağ,doğu Türkistan, Suriye Her yer Kerbela ağlar ‘ya Huseyin’ diye, diye Pir sultanlarca; Asıla ,asıla körlendim Yarsuadım her gün ,bin hale döner Mümin yatar, kafir sabahlar; Yanar İman zayıf ondan mı; Güçlüye siner? Şükür Mevla düşündürdü’de, derlendim |