Sana güler geçerim içimizi yaksan’da
Şer bizi yıldıramaz her türüne alıştık
Çıplak küfürle hergün canımızı sıksan’da
Şu gönül aleminde var olmaya çalıştık

Memleketin dağları gözlerimde tütüyor
Hep idare ederek yuvarlanıp duruyom
Kuş tüyü olsa yastık mızrap gibi batıyor
Hasretin yellerinde buharlanıp kuruyom

Sen asla bilemesin kalbim nasıl inciyor
Gönül ağrısı zordur bağlamakla dinmiyor
Sevdiğimin hasreti yüreğimde sancıyor
Bilmem nedir çaresi ağlamakla dinmiyor

Nicedir arıyordum dediğin o şoför’ü
Nasip bu günmüş işte yiğit halini gördüm
Sarhoş olmuş çarşıya yapıyor du seferi
Arabama binerek hemen peşine sürdüm

Yerinde duramıyor etrafını yoklarken
Selam verdim almıyor suratı acı badem
El kol hareketi çekti lambalar da beklerken
Hadi yarışak diyor ne kadar cahil adam

Tetbir alıp solladım Frankfurt’a girerken
Rüzgarımda sallandı soğuk soğuk terledi
Eksozu yere düştü peşimden gaz verirken
Güzelim asvalt yolu siyah siyah kirledi

Sinyalimi vererek yolun sağında durdum
Koştu geldi yanıma öfkelendi dövecek
Tutup yere yatırdım kıçına çimdik vurdum
His eyledim içinden ana avrat sövecek

Ve aynen öyle oldu sinseleme düz gitti
Çaput bastım ağzına yalvarmaya başladı
Acıdım kendisine hırsım bir anda bitti
Ordan çekip giderken ardım sıra taşladı

Anladım yine almaz dayaklardan dersini
Çünkü insanlık yoktur hayvan gibi tipinde
Erkeği bayan sanıp atı verir forsunu
Çokça yobazlık vardır böylesinin hepinde

Her halde Şahin‘imi tanımamış dümbelek
Tam tum diye ötüyor derisine vurunca
Nefsi için dönüyor çeşit çeşit tombalak
Valla hayran kaldıydım çalımını görünce

Almanya

Ali Şahin (Elbistanlı)