Batık Bu Garip
Sığınmıştı kuytu yerde geçici
Rüzgar vurmuş yana yatık bu garip Tabanını delmiş hasret çekici Hayat limanında batık bu garip Gurbet ilde fidan toprağı kurak Hiç kimse demezmiş halini sorak Hep gözlerden uzak günülden ırak Çok dertler içine atık bu garip Perişan haline yad eler bakar Dilinde namesi yürekler yakar Özlem gözlerinden sel olur akar Yüzü gülmez kaşın çatık bu garip Gönül bahçesine güldür ektiği Hasatın sonunda diken biçtiği Hep nemrut kullardan onun çektiği Huzuru dertlere satık bu garip Çilesi hiç bitmez ruhunu sıkar Yerinde kim olsa canından bıkar Bir of çekse inan dağları yıkar Feryadına atom katık bu garip Neden def olupta gitmez başından Nereye gitse dertler gelir peşinden Göz yaşına bakmaz vurur düşünden Yaban elde hapı yutuk bu garip Gençliği gurbette olmuş hep heder Yediği içtiği gam ile keder Bir günde yüzüne gülmüyor kader Sanki bu alamde yitik bu garip Gurbette kesilmiş göbeğin bağı Hasreten yıkılmış gönlünün dağı Her halde geçmişki zurnanın çağı Sirenlerden beter ötük bu garip Yüreğinde saklı bin türlü yara Sevgi sahnesinde düşüyor dara Gönül kapısına bağlıyor kara Böcek yer özünü yetik bu garip Şahin derki gurbet işte böyle zor Düşenler sakın ha görülmesin hor Senelerce yanar döşünde bir kor Erimiş mum gibi bitik bu garip Almanya Ali Şahin (Elbistanlı) |