haydi gel de şöyle bir otur da şuraya bana biraz da olsa canı gönülle bir gülümseyiver sonra o gül kokulu yanakların’la içimin tüm hislerini tir tir de titretiş ver ve de bana çok çok iyi bir huşuyla özümsetiver sonra o ölümsüz anılarımızda ki şarkımız ile aşk ile kilitlenip de gözlerimin içinin de içine bakarak anlat be can özüm içimin de içinin içini de bir hoş beş ederek gönüllerimizin doruğunda ki Kardeleni yeşertelim olalım saf bir şekilde birlikte hem can hem de canan ile
özlemlerinin içinde de şöyle bir iyice şakıyı ver canı yürekten ki benim senle kavrulup da kül olacağım bir biçimde senin de içinin de ta içinde bir sen bir benle yekvücut olacağımız ve de ruh ikizi olarak kendimizi özümüzde bulabileceğimiz sıcak duygularla öylesine bir ak işte bir biçimde aşk adına duygularımızın ortamın da serenat yaptığı hiç mi hiç olumsuz ve gereksiz bir mazinin de asla gözümüzün önünde de olamadığı şekli neyse öylesine olabilecek bir biçimde
sen beni çok mu çok da iyi tanırsın gönlüne bir sor da gör ölümsüz aşkın bu gizemi nasıl otururmuş yüreğe sor zaten bende hiç bilip de çözemiyorum ki seninle kendimden geçip o aşk şarabını içtim içeli bilemem ki bende ki bu yanıklılık nasıl ve ne şekilde çıktı asıl sebebi sen misin yoksa ki ben miyim? ne kadar da çok zaman akıp da habersizce geçti ki yürek dolusu onca yangınların üstünden ki durup da bir an şöyle bir soluksuz düşünüyorum da yanıp da kavrulmak aşkta sanki de bir kadına kalbin tek şifası gibi aşkı bir kez de olsa sindire sindire tadabilmek adına
şu aleme benim asla akıtacak bir damla gözyaşım da yokken sen kül ettin bu garip biçare gönlümü şimdi gözü yaşlı aşkının çeşmesinde yıkanan yüreğim de ıslaklığın bile güzel be cancağızım ve yudum yudum aşkını içimin içine çekiyorum veya da hayatıma acıları katık edişte de kıvrım kıvrımda kıvranıyorum sadece bir tek sana has bu durum bunca cendere içinde işte ben o aşkın mahkumuyum bu rezil rüsva’lığı tescillenmiş pis hayatta başka hiç bir şey yanımdan bile geçemezken müsaade et ki ruhum hicrana da bulaşmadan bir an da olsa soluk bile almadan o gül kokulu lebinde eriyip de buharlaşmalıyım hiçbir şeyi de düşünüp de taşınmadan
tüm içtenliğimle sana bir kurban mı olmalıyım her şeyim de mi bu aşk adına akacak sana tüm gerçeklere kökten kalınca bir çizgiyi çekerek ister isen be gülüm sen artık az biraz şöyle bir ırakta dur ki kalp ve bedenimden
gökten iniyorken gönül gözlülere bir bir ulvi gerçekler şu anda hiçbir faniyi ben Allah’la arama asla sok mamalıyım ahreti mi kökten yok etmemek adına olan tüm bu olayı Hakka karşı sevgimi bölmemek adına sessiz ve sakince hiç de kırmadan kapatmalıyım Resulüm de asla üzülmesin bizi ve tüm oluşumları yaratan yüce Allah’ım da tüm sevgimi bir kulun aşkına vermiş olduğumdan dolayı asla ve asla kızdır mamalıyım da zira ben Hakka vermiş olduğum o sözüme de ta Kalubeladan beridir ki mutlaka hep sadık kaldım ve de kalmalıyım da…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
- Bana bir şarkı söyle be gülüm… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
- Bana bir şarkı söyle be gülüm… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İlahi aşk ile,beşeri aşklar arasında dengeleri iyi sağlamak gerekir. Bu güzel eser,bu tema üzerine kurulmuş ve işlenmiş,ders nitelikli bir eser.kutlarım dost engin yüreğinizi..sevgi ve esenlik dileklerimle...
Paylaşım için teşekkürler. Şarkılar feda olsun. Beğenerek, severek okudum. Muhabbetler gönderiyorum. ............................. Saygı ve selamlar...
Zira ben Hakka vermiş olduğum o sözümde de ta kalubeladan beridir ki Mutlaka hep sadık kaldım ve de kalmalıyım da... Şair dünyaya gelmeden yaradana sevdalı(anne karnından) ve sözlü.Daha sonraki yaşamında bir beşere duyduğu sevdayı buna dair hissiyatını içerisinde bastırmış tüm sevgisiyle aşkıyla yaradana yönelmiş olarak anlıyorum.Ben diyorum ki ! evlat aşkı ,yar aşkı,doğa aşkı vs.aşklar'la ilahi aşk arasında çok farklılık vardır.İlahi aşktan tamamen teslimiyet vardır.Örnek verecek olursak ,ruh huzurludur,rahattır ,acı çekmez.Beşeri aşk'ta durum böyle değil.Velhasıl insanoğlu her iki aşkı da ayrı ayrı yaşamalıdır diyorum.Saygılarımı ve tebriklerimi sunuyorum üstat.
Gece ilerlemiş sayfayı tam kapatacaktım ki kalemi güçlü dost şiir asmış .Es geçmek istemedim okudum , Aşk 3 harfli bir kelime fakat bu mısralardaki tanımı öyle büyük ki 2 ye bölünmüş aşktan üstün duyguların can özü ,ruh ikizi özleminin tutuşturduğu sevgi sonra maneviyata o ilahi Rabba dönüş duası olmuş
Değerli ağabeyim; sizin mantığınızla aşk, sevgi şiirlerini yazmayı da bırakalım o halde :)
Allah, Peygamber sevgisi farklı sevgilerdir... Düşüncelerinize saygı duyarım. Finalde düşündürdü dizeler.
Hacca gidip de her şeye tövbe etmiş, elini ayağını aşktan sevgiden çekmiş, sadece Allah ve Peygamber sevgisine yönelmiş haleti ruhiye içindeki bir insanın düşünceleri vardı dizelerde.
Sevgi neden bölünsün ki değerli ağabeyim? Dediğim gibi beşeri münasebetlerdeki sevgiler farklıdır,,, Allah'a ve Resulü'ne duyulan sevgi farklıdır.
Kişisel düşüncem budur. Bu mantıkla aşk şiirleri de yazılmamalı. Doğru mu anladım acaba?
Şairler ki; hayal dünyaları çok geniştir. Sonuçta haşa, sevgiliyi o kutsal değerlerle bir tutmak kimin haddine?
dost aşkı kim yaşama diyor ki sadece Allah'ı unutup onun yerine insanı duyguları çok ön planda tutan yol ve izden çıkan kişiler belirtiliyor taparcasına dünyaya meyletmek veya evlat sevgiliyi hatta ana babayı önde tutup geldiği yeri ve verdiği sözü unutup değerlerin üstünde dünyaya meyleden taparcasına yaşayanlardan bahsedildi orda sözün kıssası hiçbir şey baki değil baki olana sadık kalacaksın asla onu unutmadan beşer hayatını da aksatmayacaksın....şiirde (tüm sevgimi bir kulun aşkına vermiş olduğumdan dolayı) dediğim dengede tutacaksın önde o yüce gelir faniye ona duyacağın sevgiyle yaklaşma diyorum ona olan başka faniye olan başkadır dost...hiç ölmeyecek gibi bu dünyayı yarın ölecek gibi de ahireti düşüneceğiz değil mi yani kantarın ucu kaçarsa dengelemek gerek kal esenlikte...
sayfasında şiir okumanın keyfini yaşadığım şairlerdensiniz evet anlatım tam deminde ve bir o kadarda akıcı yüreğinize sağlık kaleminiz varolsun saygılarımla zaralıcan
şu aleme benim asla akıtacak bir damla gözyaşım da yokken sen kül ettin bu garip biçare gönlümü şimdi gözü yaşlı aşkının çeşmesinde yıkanan yüreğim de ıslaklığın bile güzel be cancağızım...çok çok güzel bir çalışma..emeğinize yüreğinize sağlık..
gökten iniyorken gönül gözlülere bir bir ulvi gerçekler şu anda hiçbir faniyi ben Allah’la arama asla sok mamalıyım ahreti mi kökten yok etmemek adına olan tüm bu olayı Hakka karşı sevgimi bölmemek adına sessiz ve sakince hiç de kırmadan kapatmalıyım Resulüm de asla üzülmesin bizi ve tüm oluşumları yaratan yüce Allah’ım da tüm sevgimi bir kulun aşkına vermiş olduğumdan dolayı asla ve asla kızdır mamalıyım da zira ben Hakka vermiş olduğum o sözüme de ta Kalubeladan beridir ki mutlaka hep sadık kaldım ve de kalmalıyım da… KUTLUYORUM yüce yüreği, ve Saygılar...
tüm içtenliğimle sana bir kurban mı olmalıyım her şeyim de mi bu aşk adına akacak sana tüm gerçeklere kökten kalınca bir çizgiyi çekerek ister isen be gülüm sen artık az biraz şöyle bir ırakta dur ki kalp ve bedenimden:::::::::::::::TEBRIKLER ÜSTADIM HARIKAYDI SÜRÜKLEYICIYDI