olmuyorbu bahar olmadı işte sen neredeydin ben nerede papatyalar soldu gül suskun karşılaştık yaz günü bir yerde senin anlatacakların vardı ben seni anlıyordum bir ses girdi aramıza bir rüzgar esti çok ta sert dallarını kırıldı eriğin başka şeylerde vardı hatırlamıyorum su tersine akarmış bir yerde dağlar engelmiş ulaşamazmış denize bir küçücük dere asla yıkılmaz rüzgarlara dayanır fırtına esmezse ne ala ama fırtınalara da dayanır gibi bindiğimiz tekne bak sevdiğim sana çok şey söyleyebilirim güzelliğin güzel,bilgeliğin sonsuzluğu çarpar içimde bir,bir gül kurusu sonlarında ömrüm yağmuru severim seni sevdiğim kadar şimşekleri bulutları ufukları falan öyle hüzün dolar ki içim bilemezsin yanımdayken yanımda olmadığın zaman İstanbul’un senle geçtiğimiz yolları hatırla mı bilemem Çengelköy mesela o eğri çınar o martılar denizler kadar içimde öyle bir hasret var ki öyle bir bir kaç milim değil uzun ama çok uzun nasıl yürüyeceğim bilmiyorum yol uzun bir,bir ayaklarımda huzursuzluğum çeşit çeşit huzursuzluklarım var içimde çözemediğim... Münir Süleyman GÜRESEN Buca İzmir 11/10/2015 |
kavuşur insan sonunda...
sevgiler...