Bilmeliyim kalbi ağlayan, dili kuruyanı!Haline müdrik olmadan Dağlanan sinesinin ızdırabına bir deva için yorulmadan Boşluğa akan gözlerinin insicamında ki derdi Ruhumun derinliğinde yaşamadan İman ettiğimi sanmam Zan içinde oyalanmak kurtarmayacaktır azmimi Derlenmeliyim, birlik adına bir şevk ile dirilmeye erişmeliyim Ölmeden, ölenin halinde nefeslenmeliyim, gönül nedir i şehretmeliyim Ne kadar acırsam coçuğa Boğulacağım içinden çıkamadığım boşluğun hülyasıyla Can kimin, mal, mülk bilmem ki nasıl kalbin Ruhum çok bedbin, yıkık duvarların ahında inleyen bir sor kim Vakit kim için rehbetdir, hangi davetin haşyetinde bekleyen erktir Akıl niye senindir, vicdan peygamberi bir mihenktir, kim ne kadar bilir Hergün göçen nefes niye lal halindedir, ruhunda ki korku nasıl kederdir Saz, ne güzel dile gelir Dirliğin ve birliğin sessizliğinde ki umut misalidir Sinelerde ki gamı ancak ihlas ve ihsan sahibi olan arif bilir Kalbi inşirak iledir, gönül kapısı açık bir hilimdir, sabrın içindedir Kanaat etmeyi zül addetmeyi beceren salihtir, veren el ne güzel ve zariftir Kalb ancak sahibiyle azizdir Ruh aidiyeti içinde ki bakirlikte mahfuz olan edeptir Aşk, nasibin muvacehesinde ki feydir Ehliyet sabibi ne kadar vefalı ve fedarkarsa, çileyle erişecektir Her nefesin derdiyle hemhal olmadıkça sadece hevestir Hizmet ehli olmak, ziyadesiyle tavsiye edilen inceliktir ve dirliktir Toprağın altında ne var, Hangi nefes—i ar mahzunca bakar hissedilecektir Yüksünmek, kime yakışır, küskünlük asabiyet ile barışıktır dillenecektir Her can, ölüm ile refik olan nefestir Ahiri için dertlenmeyen nasıl bir hesabın içinde gürleyecektir Ne kadar figan etse, feryadıyla dağları inletse, bir hükün verilecektir Merak, ilmin eşiği, idrak ruhun yetisidir, kalbinyle yol alan ihsan edecektir Zihrin ve fikrin muteber olanı, Şekliyetten arileşmiş ve ihlas ile ağlayanı bilecektir Yağan kar yeryüzünün kefenidir, yağmur mukayesesidir, aşk ile rahmettir Akıl ve izan sahibi olan hidayet üzre nefeslenen abittir, taktir Rabbindir Mustafa CİLASUN |