AN MESELESİ
“Endişeye düşmeyin!” Desem de inanmayın
Namludaki kurşunun bağrımızı delmesi… Ülkemin yollarına döşenmiş türlü mayın Korktuğumuz ne varsa başımıza gelmesi… İnişi hızlandıran imkânsızlık yokuşu Doğruyu zehirleyen yalanların sokuşu Bir yanda papağanlar bir yanda devekuşu Karanlığın şımarıp aydınlığa dolması… Kin, nefret ve düşmanlık beslerse hissiyatı Düşünün o toprakta yeşeren fikriyatı Bu felsefi hayatın bu güdümlü sanatı Harfleri dokudukça okurları bölmesi… Bizde gündüz gözüyle eşkıya basan iller Bizde dağa sırt veren sözüm ona vekiller Bizde kandil aşkıyla yandıkça kör kandiller Günün donakalması, suyun alev alması… Birileri hukukun defterini dürdükçe Birileri ülkeyi mafyaya döndürdükçe Birileri inatla yanlışı sürdürdükçe Güvenilen dağların yerle yeksan olması… Budur eskiden beri diktatörlerin huyu Her şeyi dikte eder besler korku korkuyu Düşüncenin köküne dökerek kibrit suyu Uğruna can verilen değerlerin ölmesi… 03 10 2015 Salih ERDEM |
güzel dizeler okudum
tebrikler
saygılar...