KALDIRIMI İŞGÂL ETME KARDEŞİM
KALDIRIMI İŞGÂL ETME KARDEŞİM
Parsel, parsel olmuş, toprağım taşım Kaldırımı işgal etme kardeşim Kul hakkı yemezsen ağrımaz başın Kaldırımı işgal etme kardeşim Senin hakkın mıdır dışa taşarsın Kanun nizam bilmez bencil yaşarsın Viranedir gönlün gözden düşersin Kaldırımı işgal etme kardeşim Yürüyemez olduk çocuklar ile Bu kadar eziyet olmaz ki kula Hiç denetim yok ki düşmüşüz dile Kaldırımı işgal etme kardeşim Manav tezgâhını koyuyor yola Boş kasayı atmış hep sağa sola Mobilyacı yığmış üç beş karyola Kaldırımı işgal etme kardeşim Kaldırım yapılmış yayalar için İşgal ediyorsun bilmem ki niçin Hakkımı aramak benim mi suçum Kaldırımı işgal etme kardeşim Tüpçü boş tüpünü koymuş meydana Bir tezgâhla iki masa yan yana Müdahale etsen sırıtır sana Kaldırımı işgal etme kardeşim Kaldırım yayanın yok başka yolu Yürüyemez oldum ,kasalar dolu Buna yetişmez mi kimsenin kolu Kaldırımı işgal etme kardeşim Saygı gösterirsen saygı bulursun Bunca yayalara borçlu kalırsın Kaldırımı kendi mülkün bilirsin Kaldırımı işgal etme kardeşim Bir işyeri açmış Allah çok versin Kaldırım kul hakkı buna ne dersin Mahşerde günü gelir hesabın sorsun Kaldırımı işgal etme kardeşim Yolun ortasından yürüyemem ki Bebek arabası sürüyemem ki Araçtan kimseyi koruyamam ki Kaldırımı işgal etme kardeşim Bir engelli gelse nasıl geçecek Herkes ektiğini bir gün biçecek Yarın hesap günü nasıl kaçacak Kaldırımı işgal etme kardeşim Kendini düşünme yaya hakkı var Yola manken koyup ediyorsun dar Hakkına razı ol gönülleri sar Kaldırımı işgal etme kardeşim Yaya geçidine park edenlere Polisi görünce çark edenlere Her türlü cezayı hak edenlere Kaldırımı işgal etme kardeşim AK Ozanım kaldırımda yürürüm Kul hakkı yiyenler onmaz bilirim Yolun ortasında , tezgâh görürüm Kaldırımı işgal etme kardeşim 1 Ekim 2015 Bu satırları okuyan dostlarım belki biraz tebessüm edecekler .sanki bu dünyanın başka derdi yokmuş gibi kaldırımlara takmış kafayı diyecekler, Ama neden yaşadığımız dünyayı kendimize ve diğer insanlara yaşanılır bir dünya haline getirmek varken, cehenneme çeviriyoruz bende bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Sanatçılar ve ozanlar şairler bilim adamları, halkın dertlerini dile getiren ve onlara yol gösteren birer rehber niteliğindedir diye düşünüyorum. Her nedense zamanımızda şehir içinde gezerken, bazı insanımız yayalara ayrılan ve yayalar için hazırlanmış olan yaya kaldırımlarını işgal etmek için sanki bir yarışa girmişler. Aslında yeteri kadar dar olan kaldırımları da kendi işyerinin önünü çeşitli tezgah ve dolap manken meyve sebze kasası veya herhangi bir malzeme veya sandalye masa koyarak işgal ettiklerini görüyoruz .Tabi ki kurallara uyan insanımıza saygı duyuyoruz.. İlgili zabıta zaman zaman uyarılar yapsa da birkaç gün sonra her şey aynı kaldırımlar boşaltılıyor, Görevliler uzaklaşınca da eski tas eski hamam, her esnafın önüne bir görevli görevlendirilemeyeceğine göre düzen tertibat kurallara uymak insanların vicdanlarına bırakılmış oluyor. Ya bir sürücü kaldırıma aracını park etmiş ya da yaya kaldırımını işgal eden tezgahlar nedeni ile ,yola inmek zorunda kalan insanlar araç şoförlerinin, kaldırıma çık uyarıları ile canından bezdiriliyor. Bu gibi sosyal yaraların gündeme getirilmesi de günümüzde pek olmuyor binlerce yazarımız, çizerimizde asla bu gibi sosyal yaraları gündeme getirmiyor Bu nedenle kaldırımlarla ilgili bir şiir yazarak insanların sosyal hayattaki sıkıntılarını dile getirmek istedim. .saygı ve sevgilerimle. AK OZAN |
BU ŞİİRİ
BASTIRIP VATANDAŞA DAĞITMALI
ŞAİRDEN İZİN ALARAK
EYVALLAH