Vay be Eylül
vay be Eylül geldin
biraz buruk biraz hüzünlü öyle yada böyle ardında acı tatlı anılar bırakarak...gidiyorsun,.. Adın çıkmış bir kere ihtilaller darbeler, yerle bir ikiz kuleler, şehitler cenazeler oldum olası hep vukuatın bol sicilin bozuktu hadi bunu sen de kabul et!... Hakkını yememek lazım güzel anların da olmadı değil hani, üçbeş günlükte olsa, yalancı bahar misali aşklarında oldu her anı ömre bedel anılarında... bir şarkıyla darma duman ettiğin de oldu bir nefeslik yaprak dökümlerinde... Yine de severim seni be, hatırlar mısın bilmem, geçen sene bu gündü, adı mevzu bahis değil bir sarayın ikinci kattaki salonunda ; ömrünü davası uğruna harcamış bir kadın birde muhatap bile almadığı bir davalı vardı... hatırladın mı şey vardı bide yaz kızım demesi gereken hakim , fakat bu klişeye uymayan erkek bir katip eski yeşilçam filmlerinde olduğu gibi hiç yaz kızım da denmedi zaten... çok değil beş dakika sürmüştü, koca bir ömrün özeti kim alacaklı kim vercekli kim suçlu kim suçsuz sorgulanmadı yargılanmadı vicdanlarla başbaşa Tanrıya yapıldı tüm havaleler... bir eylülün son günü sabah saat onbir civarı kadın; yıkıntılar arasında kaybolan kimliğini bulmuştu üstü başı toz içinde doğrulup küllerinden yeniden doğmuştu!... Kadının doğum tarihi kütükte Ocak yazıyordu anası ise ısrarla ekim bir diyordu oysa o EYLÜL’ün son günün de öğleye doğru onbir sularında doğmuştu!... Şiir Heryerde (Şiir Kadının Yüreğinde) 30/09/2015 asiye gölgen |