KAVUŞMAYAN HASRETLER (2)
Gönlüme saplanan hicran yarası,
Kızgın kum çölünde buzlara kaldı.. Dudağımda buselerin titrerken, Tekrar kavuşmak mı?İzlere kaldı... Ihlamur altında o kör ağıdın , Artık dönmeyecek sözlere kaldı... Sevgin yalan oldu ,hasretin yalan, Yabana satılan özlere kaldı.. Gözlerden dökülen vefasız bakış, Bir küçük hesapta kozlara kaldı... Alnımızda kalan körpe sıcaklık, Küllenmiş soğuyan közlere kaldı... Bir gülüşün cihan malı değerdi, Şimdi kirli riya yüzlere kaldı... Her busede sana sevgiler sundum, Aşkın hür kanunu tezlere kaldı... Kavuşmak mı.? Sorma ruz - u mahşerde, Aşina bir sima gözlere kaldı... Yüreğimde hala titrer ümidim, Kavuşmak o tatlı nazlara kaldı Bir muştu verir mi?.Esen sam yeli, O tatlı tebessüm yazlara kaldı... Mezarını mezarıma yakın kaz, Şimdi buselerim tozlara kaldı... Kefenimi biçsin kınalı elin, Kokunu almak mı? Azlara kaldı... Bir zalim sebepti; ayrılık ölüm, Şimdi garip gönlüm sızlaya kaldı... İki aşık gördüm buse içinde, Hıçkıran yüreğim izleye kaldı... Yakacaktı sevgileri bir zalim, Tövbe-i Nasuh’ca gizleye kaldı... Musa DOĞRUER (TESLİMİ) 10.01.2015 |