Eylülde…
İnsanlar tarlaya gider üçer beşer,
Rızkı peşindedir, çalışır her beşer. Helalinden çalışmalıdır her beşer. İçime çalışma aşkı düşer Eylülde… Balıkçılar denize açılır, ağları atar. Uzun süre su üzerinde kalır, yatar. Tutulan balıkları hale getirir, satar. Balığa hasretlik sona erer Eylülde… Koca tatil sona erer, açılır okullar. Dokuz ay öğrencilerle dolar yollar. Kırılır cehaletin bulunduğu o kollar. Okulların hasretliği biter Eylülde… Yapraklar bir bir sararmaya başlar, Tüm çevreyi hüzün sarmaya başlar. Ayrılığı görenler ağlamaya başlar. İçime hüzün ateşi düşer Eylülde… Çevrenin rengi değişir sarıya döner, Görülen canlılık yavaş yavaş söner. Bu renkten ders almaktır asıl hüner. Çevrenize bir hüzün çöker Eylülde… Güneş yavaşça uzaklaşmaya başlar. Önceki günden erken aşmaya başlar. Zannedersin senden kaçmaya başlar. Günlerin kısaldığını yaşarsın Eylülde… Bulutlara kaç aydır hasretti dağlar, Dağlar bundan sonra eşarp bağlar. Kara bulutlar da dayanamaz ağlar. Yağmura hasretlik sona erer Eylülde… Göçmen kuşlar da buraları terk eder. Hüzünlü hüzünlü buraları seyreder. Sıcakların olduğu yere doğru gider. Yüreğime ayrılık ateşi düşer Eylülde… Birçok kişiyi alıp götürür dünyadan, Gösteriş ne arar tabi uzaktır riyadan. İnsanları uyandırır gördüğü rüyadan. Ayrılığın acısı bir bir yaşanır Eylülde… 20.09.2015 Hasan Kaya Eğitimci-Şair-Yazar |