Kahveli Köyün Kavalcısı
Begonviller üzüldü çekti deniz suyunu
Kırk yıl acıdı kahve damak burdu nice gün Anlamadı cemaat kör hafızın hu’yunu Bir kasırga çıktı ki görenler sandı düğün Sonra köy kahvesine toplandı da ahali Oldu kahve içilen yer meşveret mahalli Kahveli köy içinde yoksa da uzun çarşı Tartışma uzun sürdü bu nasıl aday böyle Muhtar tez davran yoksa tüm köylü sana karşı Nasıl liste bu liste genel başkana söyle Biz zaten asiliz ya ne gerek vekil mekil Ey beni anlamayan yeter yolumdan çekil Hep mahkum oluyoruz dayatılan seçmeye Tercihli oyu getir vekilimi seçeyim O zaman yalakalar fırsat bulmaz geçmeye İstediğim seçilsin tek ben zehir içeyim Öyle bir zamandayım doğruluk karaborsa İnip inip çıkıyor tiyoyla neden borsa Parti pırtı işleri ucuzladı iycene İşin ehli insanlar inzivaya çekildi Her akşam ekranlarda birkaç tene çalçene Ülkenin toprağına ihanetler ekildi Milleti koyun sandı kaval çaldı vekiller Her biri ayrı âlem ve de şekil şekiller Çözülmeyen sorunlar bir dağ yumağı oldu Dolaştı cümle işler hüzün yağmuru yağdı Milletin bahçesinde güller açmadı soldu Ah ateşi yükseldi sıkıntı göğe ağdı Hala bizi avutur kaval çalan çeriler Dalaverede aslar dürüstlükte geriler Kavalcılar türedi neyi attık denize Huzur sükun yok artık her gün şehit haberi Ey millete kıyanlar insafa gelsenize Hep çile çekiyoruz nice zamandan beri Kahveli köy yanmadan olalım tek bir vücut Bu canhıraş içinde ne ney kalır ne de ut Ankara,18.09.2015 İ.K |
Harika bir eser olmuş. Duyarlı yüreğ kutluyorum.