MABEDIMHasretin renginde burkulur yüreğim Erimeye başlar bedenim Hücrelerim peri perişan Zap edilemez düşünceler Beynimi alaşağı eder Hüzün düşer ayaklarımın önüne Ayaklarım taşımaz benliğimi Ufkum beyhude bedevi olur Bahtıma yazılmış yazgımı yaşarım Zemheri karanlıklar çarşaf örter Güneşin üstüne Yüreğim karanlık, aldığım nefes zehir Hasret düşer sol yanıma Parçalanır cüsem toplayamam Yolum diken, yolum mayın Avuçlarında kaldı hasret bombaları Infilak etmek üzereyim Yüreğimin pimi çekildi Lal oldu dilim Kelamlar takıldı boğazıma Cennet bağını cehenneme çevirdi Güller soldu bağlar kurudu Yüreğim eridi Kıvranır durur toprağa düşmüş hali ile Dil hançer olur parçalar bedeni Yarama aldırmadan Akan kana bakmadan Çürür cüsem bir tek geride kalan hasretim olur Taş düştü kuyuya umutlarla birlikte Akıl yetmez çıkarmaya Deli olurum çakarım bir kibrit Hasret yüklü yüreğime Sukuta bürünsün sağım solum Mateme büründü sol yanım Ne tatlı bir kelam ne tatlı bir bakış İfılak etmiş kelamlar idam edilmiş gülüşler Nara içinde boğulur sesim Kırılır kanadım kolum Taşa çaldım yüreğimi Çamurdan yaptım yastığımı Yıldızlar yorgan oldu üzerime Hasreti idam ettim ayın hilal halinde Mesafeler ey mesafeler Kahrolasıca yol Uzakların uzağında olmak zorundamıyıdım Yamacım boş sağım solum boş Yastığım tek hasreten yüreğim tek Benliğim tek kişilik tabanca Sıksam kafama benliğimin Olmaz Sıkmasam olmaz Hali ehvalimden sual sorulmaz Yar yüreğimi kuyulara atı Benliğimi sokak ortasına Faili meçhule döndü nefesim Vurulan yüreğim vuran yar Çekilse cüsem dar ağacına Yazılsa sultanlar tarafından fermanım Andım olsunki Haktan başkasına eğilmez başım Dökülsede gözümden iki damla yaşım Biri yar biri mezarım için Kıbleye çevrilse Cansız naşım Kefene sarılan ben kefenleyen yarim Bir günlük ömür ile bin asırlık yıl yaşasam Aldığım nefesi cenneten cehenneme taşısam Bu sevda uğruna kurşuna dizilsem Kefene sarılmadan diri diri gömülsem Başlangıç milladım sen bitiş milladım sen Duvarlar sensizlik içinde Huzur terk eyledi hanemi Yüreğim çüsemi taşımaz beyhude Dilde kelamlar zehir zemberek Kırılır yürek Kırılır yürek Kırılır yürek Ve iki damla yaş düşer Biri sen biri mezarım için Hasretin öte yanda dursun Kefen beyaz toprak kara Bu sevda yüreğime açtı yara Yara Kabul bağlamaz yara tuz ister Yarin bir kelamı tuzdan öte acı Mabedimin son durağı Kâh bu gün kâh yarın Belkide yarındanda yakın |