VAR DELİ GÖNÜL
Elden ele gezdin, gül bulamadın
Yok mu sana göre, yâr deli gönül Pembe,beyaz buldun,âl bulamadın Şimdi yaraların, sar deli gönül Kara sevdalıymış, garip düçare Sevdiğini, alamamış, biçare Viran olmuş gönül dağı ne çare Senden daha beter, var deli gönül Ağzım dola dola, gülemez isem Ağlayıp gözyaşım, silemez isem Bende muradımı, alamaz isem Olsun dünya bana, dar deli gönül Bir gün olsun sarsan beni ne vardı Bana kıştı, mevsim sana, bahardı Genç yaşımda, bak saçlarım ağardı Sanma başımda ki, kar deli gönül Haberler aradın, turna kuşunda Her zaman o vardı, hayal düşünde Meğl’olmayan, bir güzelin peşinde Tükettin zamanı, har deli gönül Vuslat değil midir, aşkın ereği Sevgi değil midir, aşkın çerağı Yapılmalı elbet, aşkın gereği Dumansız yakıyor, nâr deli gönül Bu büyük sevdalar, gelirken dile Aşkın mükafatı, çileymiş, çile Lüzumsuz dokunur, mızrabı ile Vurdukça inleyen, tar deli gönül Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI DÜÇAR: Uğramış, yakalanmış, tutulmuş. BİÇARE: Çaresiz zavallı kimse HAR: Düşüncesizce, bol bol harcamak NÂR: Ateş ÇERAĞ: Mum,kandil,lamba, ışık veren araç gereç TAR: Doğu Anadolu ve Azerbaycan da kullanılan, telli bir çalgı türü |