Vuslatı Cihan
.... beklenen vuslata vefa olmak
Gecenin şavkı şekvası zevaline zelal zelal akarken aya beşik kurmuş sallanıyor yıldızlar gökyüzünden bir anka kuşu konuyor omuzlarıma kırk yıl içimleri hatırına buğulu gözlerden bakıyor hatırlatıyor kalp işçiliğimi içinde hiçliğin hiçliğinden vefasızlığın vefasına dair ne ararsan var ego şişmeleri mi indiren bu itimada güveniyorum sonra vuslat muştusu meryem ruhu bir yürek vefasız nasıl hayatta kalır diyor ateş aşk kül Vefa olmuş büyük ceza veriyor kula ilk doğuş üflemesiyle başlayan misaka verilen sözün ahde Vefasıyım diyor n-arı beyza göz yaşı iksiri güzellik teneşirinin emanetiyim toprak mermerlerin diline çözülen taş kesilen ömre ömür insanlığın güvencesiyim öteler ötesinden günahsız kopup gelen güneşi titreten toprak tenlerin şavkına büyüyen örtüsüyüm iki kafes ortasına sıkıştırılmış ölümsüzlük mührü vurulmuş boşluğu aydınlatan diriliş yağmuruyum bir ömürlük can taşıyan nehir sessizliğinin yenilmez korkusuyum mezardan çıkarcası içine içine çeken boğaza düğümlenen bir nohut tanesi püf diyecek kadar can alıcı bir nefes rahmana verilen ilk sözün cevabesiyim ah vefa ah kaça bölünürsün veya bölünür müsün veya bölündüğün yerde misin papatyalardan taç mahal olmuş yollar kaderin cilvesinden kaderin cilvesine gelir bulur aramızda yaşanan damlası anlıyorum ki Vefa yolları Veysel etmekmiş Veyseli yollara hızır etmekmiş Vuslat- ı cihana beklenilen olmakmış onikiEylülikibinonbeş Gülay Göktürk |