Bizim parkHatırla dostum. Üstümüzde, palmiyeler Yanımızda mimoza ağaçları Ve etrafımızda dolaşan kumru kuşları Ne güzeldi değil’ mi, bizim gençliğimizdeki şehrimizin parkı Çimenlere uzanıp yediğimiz kavun peynir Ve Yanında keyfle içtiğimiz o rakı. Müdavimiydik hatırla; Her akşam ikimiz orada buluşurduk seninle Bir yerde oturur, birkaç kadeh parlattıktan sonra Gezerdik parkın içinde beraberce. Sen. Bazen kızlara laf atardın, bense kızardım sana Yapma derdim sana, oğlum yapma. Yine’ de güzel bir kız gördün’ mü dayanamazdın giderdin arkasından. Zamparadaydın da sen. Az mı kavga ettim senin yüzünden Söyle? Ah Ulan, çakal ah!! Ahhh o parkın dili olsa’ da, olanları bir anlatsa şimdi. Ve Katıla, katıla bir gülsek yaptıklarımıza seninle. Güzeldi o günler, güzeldi. Şimdi, gönlümüz hiçbirşeyi istemez oldu Ne senin o eski yakışıklığın kaldı, ne benim kavga edecek gücüm kaldı Park, aynı park Ağaçları bizim kadar yaşlı Kimi kurumuş rakı içtiğimiz yerler ise, çay bahçeleriyle dolmuş. Güzelliği yok solmuş. Daha geçen ay gittim, gördüm. 13 Eylül 2015-09-13 Ahmet Yüksel Şanlı er |