İNSANLIĞIN KIYISINDAN
Fırtınanın koparıp hoyratça savurduğu
Her körpe fidan gibi sararıp solacağım Merhametsiz hayatın kıyısına vurduğu Ne ben o ilk çocuğum ne de son olacağım! Dünyaları fetheden uygar beyaz adamın Yüreğinden silinmiş bütün insani hisler İşte o gün bugündür matmazelin, madamın Zarif el ve boynunu kanlı elmaslar süsler! Fabrika bacaları, yeraltı madenleri… Daha büyüyemeden ölenler hatırımda! Sömürünün ocağı minicik bedenleri Sermayeye sermaye bilenler hatırımda! Napolyon’u, Marcos’u, Kaddafi’si, Saddam’ı Salazar, Mussolini, Stalin ve Hitler’i Çavuşesku, Milosesiç, Mengistu Mariam’ı… Ben hiç unutmadım ki o diktatör itleri! Nasıl ki Nagazaki, Hiroşima insanın Kaç milyon yıl geçse de silinmez yüz karası Sordun mu hesabını yiten milyonla canın? Çin’de “Kültür Devrimi” hangimizin yarası! Tunus’tan Myanmar’a Doğu Türkistan’a var Neden zulüm altında? Acılar hiç dinmiyor! Çökmüş dünya üstüne medeni bir canavar Silah satandan başka kimseler sevinmiyor Unutmam unutamam Ortabağ ve Pınarcık Peçenek, Bahçe, kırım; Eruh’taki bebeyi İkiyaka, Çevrimli, Behmenin ve Pazarcık Nusaybin, Cevizdalı, Başbağlar ve Lice’yi Lanet var ki ezelden insanın kumaşında Kendisini öğüten türlü türlü çarkı var Adına ne dersen de, sekiz dokuz yaşında Pazarda satılanın ölüden ne farkı var? Milyon yıldır rüzgârlar aynı yönde esiyor “İnsan insanın kurdu!” Kim koymuşsa yasayı? Beni zorla sürenler şimdi ahkâm kesiyor Cesedimin üstünden toparlayıp parsayı! Cehenneme çevirip yeryüzünde hayatı Cennet vaadinize aman ne çok inandım! İnsana hayvan kadar değer vermeyen batı Üzülmüş, ağlamışsın! İnan çok duygulandım! 03 09 2015 Salih ERDEM |
Yüreğine
Emeğine
Sağlık
Selam Sabır ve Dua İle...